Anıtkabir
- 23-01-2025 08:21

Anıtkabir, ülkemizdeki en önemli yerlerden biridir. Atamızın yattığı yerdir. Fakat Anıtkabir’in bir çok özelliği hakkında bilgi sahibi değiliz.
Anıtkabir’in yapımı yaklaşık 9 yıl sürmüştür. Ve ağırlığı tam 150.000 tondur. Anıtkabirde birçok heykel, süsleme ve kabartmalar bulunmaktadır.
Anıtkabir’in yapımına 9 Ekim 1944 yılında başlanmıştır. 1 Eylül 1953 yılında ise tamamlanmıştır. Anıtkabir’in yerini dönemin Aydın Milletvekili Mithat Aydın önermiştir. Birçok seçeneğin tartışıldığı zamanda Mithat Aydın adı ‘Anıttepe olarak değiştirilecek olan ‘Rasat tepe’ yi önerdi. Atatürk’ün yıllar önce ‘Rasat tepe’ de yaptığı gezide’ bu ne kadar güzel bir anıt yeri’ demiştir. Atatürk bu sözü diyerek yıllar sonra gömüleceği yeri hissetmiş gibiydi.
Anıtkabir projesi için birçok ülkeden teklif geldi. 49 proje içinden Prof. Emin Onat ve Doç. Orhan Adanın projesi kabul edilmiştir. Atamızın kabri depreme karşı çok dayanıklıdır.
Anıtkabir 4 kısım olarak tasarlanmıştır.
1. Kısım
Bu kısımda toprak seviyesi ayarlaması yapılmıştır. Ayrıca Atamızın kabirine doğru uzanan aslanlı yoldaki istinat duvarı yapılmıştır. Yaklaşık olarak 1 yıl sürmüştür
2. Kısım
Mozole ve törenin yapıldığı alanı kapsamaktadır. Ayrıca meydanın çevresindeki benzer amaçlarla kullanılacak binaların yapılmasını kapsamaktadır. Yine 2. kısım inşaatta anıt kütlesinin projesi tasarlanmıştır. Giriş kuleleleri ve Anıtkabir’e uzanan yolun önemli bölümü tamamlanmıştır. Ayrıca arazide ağaçlandırma gerçekleştirilimiş. Sulama sistemi yapılmıştır. Yaklaşık 5 yıl sürmüştür.
3. Kısım
Anıta çıkan yollar ve aslanlı yol tamamlanmıştır. Ayrıca tören meydanı ile mozolenin üst döşemeleri gerçekleştirilmiştir. Anıta çıkan merdiven basamakları yapılmıştır.
4. Kısım
Artık Anıtkabir’in tamamlanması için son aşamadır. Şeref holü ve tonozlar yapılandırılmış. Buralardaki taş profiller ve saçak süslemeleri yapılmıştır. Bu inşaat aşamaları bittikten sonra Anıtkabir’in 9 yıl süren inşaatı son bulmuştur.
750 bin metrekarelik bir alan üzerinde aslanlı yol, tören meydanı, mozole ve on kuleden oluşan Anıtkabir, 907 metre yüksekte yer alıyor. Ata’nın kabri 40 tonluk yekpare mermerden yapılan sembolik lahit’in yaklaşık 7 metre altındaki mezar odasında bulunuyor Türk milletinin kalbine gömdüğü Atatürk, Selçuklu-Osmanlı kümbet mimarisine göre yapılmış sekizgen şeklindeki mezar odasında “vatan toprağında” yatıyor.

Ölümünden 15 yıl sonra Etnografya Müzesi’ndeki geçici istirahatgahın dan Anıtkabir’e nakledilen Ata’nın naaşı, tahnit işlemi çözülerek, Suriye’deki Caber Kalesi, Kore’deki Türk şehitliği, Selanik’teki doğduğu evin bahçesi, KKTC ve illerden getirilen toprakların harmanlandığı “vatan toprağına” İslami usullere göre kefenlenerek ve yüzü kıbleye bakacak şekilde defnedildi. Ata’nın kabrinin yer aldığı mezar odasına, Genelkurmay Başkanı’nın özel izniyle girilebiliyor.
Anıtkabir’deki her mimari unsur ayrı bir mana taşıyor. Ata’nın kabrine ulaşan 262 metrelik Aslanlı yolun sağ ve solunda bulunan 24 aslan, “24 Oğuz boyunu” temsil ediyor. Türk kültüründe güç sembolü olduğu için seçilen aslan figürlerinin çift olması milletin “birlik ve bütünlüğünü” vurgularken, Aslanların kedi gibi yatar pozisyonda olması ise bu büyük gücün “barışseverliğini” sembolize ediyor. Ziyaretçilerin de kabrin manevi atmosferine ayak uydurmaya yönlendirildiği Aslanlı yolda, taşlar Ata’nın huzuruna çıkanların “başlarının öne eğik” olması için 5 santimlik çim boşluğu bırakılarak asimetrik olarak döşenmiş.
Depreme karşı dayanıklı kılmak için tıpkı bir geminin su altındaki kısmı gibi toprağın içine yerleştirilen Anıtkabir’de mozolenin iç duvar ve zemini en nadide mermerlerle kaplanırken, tavanları renkli ve altın varaklı İtalyan mozaikleriyle süslenmiş. Milli değerleri temsil eden isimler verilen ve Selçuklu çadır mimarisinin özelliklerini yansıtan bir mimariyle yapılan 10 kule Anıtkabir’in siluetine ayrı bir değer katıyor.
Anıtkabir’deki yeşillendirme çalışmaları yapılmıştır. Birçok ağaç vardır. Ancak bu ağaçların hepsinin boyu kısadır. Yani bodur olan bu ağaçlar bilinçli olarak seçilmiştir. Çünkü anıt her yerden görülebilmeliydi. Uzun boylu ağaçlar görüş açısını kapatmamalıydı.
Anıtkabir’in diğer unsurlarında olduğu gibi bayrak direği de çok özel... Anıtkabir’in 33,5 metre uzunluğundaki bayrak direğini 1946 yılında Nazmi Cemal adlı bir Türk vatandaşı ABD’den gönderdi. 4 metresi kaidenin altında gömülü bulunan direğin 29,5 metresi görülebiliyordu. Avrupa'nın en uzun bayrak direği olduğu belirtilen bayrak direği, meteorolojik etkiler nedeniyle geçtiğimiz yıllarda yenilendi.
Anıtkabir’deki Atatürk Müzesi de Ata’nın doldurulmuş köpeği Foks’tan tıraş takımlarına, bastonlarından aldığı çok özel hediyelere kadar özel hayatını yansıtan pek çok nadide parçaya ev sahipliği yapıyor. Ata’nın anne ve babasının fotoğrafları, Türkiye Cumhuriyeti’nin verdiği eski yazı ve Latin harfleriyle basılmış iki nüfus cüzdanı, Göğsünde taşımayı en çok sevdiği madalyalardan biri olan 1917’de Sultan 5. Mehmet Reşat’ın verdiği altın imtiyaz madalyası, Sovyet Mareşali Voroshilov ve İran şahı Pehlevi’nin hediye ettiği değerli taşlarla süslü kılıçlar ve ince bir zevkin ürünü olan saatleri dikkat çekici parçalar arasında...
Atatürk’ün hem baston hem de tüfek olarak kullanılabilen özel silahı, manevi kızları Sabiha Gökçen ve Afet İnan’a hediye ettiği çok özel tabancaların da sergilendiği müzede, manevi kızı Rukiye Erkin’e hediye ettiği, ancak bir mercek yardımıyla okunabilen metal mahfazası içinde mini bir Kuran dikkati çekiyor.
Milletvekili mazbataları ve 1927 yılında yaklaşık 5 günde okuduğu Nutuk’un orijinal metninin de yer aldığı müzede, Etiyopya Kralı Haile Selasiye’nin 1967 yılında Anıtkabir ziyaretinde mozoleye bıraktığı iki büyük gül dalıyla sembolize edilen gümüş çelenk de en ilginç parçalardan birisi.
Anıtkabir’deki Atatürk Müzesi’nde ayrıca okumaya büyük önem veren Atatürk’ün özel kitaplığında bulunan Türk ve İslam tarihi, dil, edebiyat, sosyal bilimler, bilim ve teknik konularındaki Türkçe, Osmanlıca, Fransızca, İngilizce, Almanca, Rusça, Arapça, Farsça, Slav dillerindeki toplam 3 bin 118 kitap da sergileniyor.
Ayrıca, Kurtuluş Savaşı Müzesi Anıtkabir'de Atatürk'ün mozolesinin bulunduğu Şeref Salonu'nun altındaki 3 bin metrekarelik sütunlu alanda bulunan 2002 yılında ziyarete açılmış müze. Çanakkale Savaşların dan kurtuluş savaşına kadar olan süreci panoramik bir şekilde ziyaretçilere yaşatmakta.
Ne olursa olsun zaman ayırın ve çocuklarınızla Anıtkabir’i en kısa zamanda ziyaret edin.


