Erhan ERTARMAN

Erhan ERTARMAN

Yassıada

Yassıada

Biri sivri, diğeri yassı görünümlü olan, birbirine yakın iki metruk adadan yassı olanıdır. Adanın arazisi düzdür, ancak sahilleri genellikle denize dik olarak iner. 27 Mayıs Darbesi döneminde burada gerçekleştirilen ve Demokrat Partililerin yargılandığı Yassıada Yargılamaları ile de tanınır. Darbenin izlerini silmek için adanın adı Demokrasi ve Özgürlük Adası olmuştur.

Doğu Roma İmparatorluğu döneminde 4. yüzyıl dan itibaren bir sürgün yeri olarak kullanılan Yassıada'ya, Bizans İmparatoru Theofilos Platea Manastırı diye bir manastır inşa ettirmiş. Bu adada sürgün olarak kalan patrik İgnatios adanın tam ortasına bir kilise inşa ettirmiş. Daha sonraları bu kilisenin altındaki dehlizler zindan olarak kullanıldı. 12. yüzyılda Latinlerin ve 15. yüzyılda Rusların istilasına uğrayan ada İstanbul'un Fethi'nden sonra uzun süre ilgilenilmemiştir. Dört tarafı kayalık, ıssız yeri beğenerek Sultan Abdülmecit'in de onayını alarak Yassıada'yı 1859'da satın alan Birleşik Krallık'ın İstanbul sefiri Sir Henry Bulwer, sahilde burçları olan kaleye benzer bir bina ile adanın ortasına enteresan bir mimari üslupta, şato büyüklüğünde bir köşk inşa ettirdi.

Lüks eşyalar taşınarak burada küçük bir şato şeklinde, biri batı tarafında, biri ortada olmak üzere iki bina, limonluk inşa ettirir ve asma kütükleri diktirip bahçe kurdurur. Bahçıvanlardan üretimi sorarken, bir taraftan da misafirlerini karşılar. Görevi biten Sir Henry Bulwer Londra'da Times gazetesine ilan vererek adayı satışa çıkarılır. Osmanlı Hükümeti için bu hiç de uygun bir davranış değildir. Kendisine epeyce dil döküldükten sonra bu kararından vazgeçirilir.

Burada dikkate değer bir rivayet de şudur: inşaat yapılırken lahit içinde çok değerli mücevherler çıkar, bunun üzerine Osmanlı hükümeti Bulwer'den adayı bir Türk'e satmasını ister. Bu kez arazi, bahçe, bağ ve binalar Mısır Hidiv'i İsmail Paşa'nın ilgisini çeker ve satın alır. Fakat o da, kısa bir süre sonra, bu şehirden uzak olan Yassıada'dan sıkılır. Tekrar birkaç bekçi ve martılardan oluşan ıssız günler başlar.

Uzun yıllara sadece bekçilere ve martılara ev sahipliği yapan Yassıada 1947'de Deniz Kuvvetleri tarafından satın alınır ve 1952'de eğitim hizmetlerine başlanır. Deniz Kuvvetleri tarafından kuzey iskele yanındaki, bugün de duran Bulwer'in şato tipi yuvarlak köşkünü muhafaza ederek, subay ve erler için yüksek katlı lojmanlar, spor sahası, tesisler, buz deposu, yemekhane, silahhane gibi birçok yeni bina yaptırdı.

27 Mayıs 1960 yılına kadar adı sadece haritalarda bilinen Yassıada 27 Mayıs Darbesinin kilit noktası oldu. Kurulan mahkemelerde Demokrat Partililer yargılandı. Atatürk'ün son Başvekili ve 1950/60 döneminin Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes, bakanlar, milletvekillleri bir yıl boyunca burada tutuklu kaldılar. Onlar, aileleri ve darbe ortamına rağmen ziyaretlerine gelmeye cesaret edenler, bu adada unutulmaz acı anılar, üzüntüler yaşadılar.

Demokrasi tarihimizde hep buruk duygularla anımsadığımız bu talihsiz süreçle özdeşleşen bu küçük adanın adı anımsattıkları nedeniyle halk arasında çoğu kez "Yaslı Ada" diye de anılır

Mahkeme sonunda idam cezasına mahkûm edilen 15 sanıktan Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu'nun cezaları İmralı Adası'nda infaz edildi. Davaya bakan hakim ve savcılar kaldıkları Heybeliada Panorama otelinden buraya gemi ile gelip gitmişlerdi. Yassıada Yargılamaları bittikten sonra, ada yeniden Deniz Kuvvetlerine teslim edilmiş ve buradaki eğitim faaliyetleri 1978'e kadar sürmüştü.

Deniz kuvvetleri de burayı boşalttıktan sonra adanın ıssız günleri tekrar başlar. 27 Mayıs darbesinin hüzün dolu günleriyle baş başa kalan ada bu kez 1993'te İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi için uygun bir çalışma yeri olarak görüldüğünden, enstitü buraya taşınır. Günde iki kez şehir hatları vapurları, hoca ve öğrencileri getirip götürmesine rağmen, uzaklık, gerekli ihtiyaçların karşılanmasını zorlaştırdığı için Fakülte de 1995'te adayı terk eter.

Marmara Denizinin tek balık çiftliği de burada bulunmaktadır. Gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss), Çelikbaş Alabalığı yetiştirilmektedir.

İstanbul'a yakın ve deniz trafiğinden uzak olduğu için hafta sonlarında şehirdeki dalış kulüpleri için eğitim alanı olarak kullanılmaktadır. Adanın adı Demokrasi ve Özgürlük Adası olmuştur.

Şimdiler de üzerinde hummalı çalışmaların sürdüğü Yassıada’ya otel, restoran, konferans ve kongre merkezleri, konaklama tesisleri yapılmasının startı verildi. Eski yeşil görüntüsünden çok uzaklaşmış olsa da proje tamamlandığında güzel bir turistlik merkez olacağa benziyor.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ