Mert Günok sen bizim…

Öyle ki Dechamps başta olmak üzere Fransız basını da bu büyük başarıda başrolü 30 yaşındaki kalecimize vermişti. 

Yıllarca ‘iyi kaleci üretemiyoruz’ diye yakınan bir ülke olarak bugün gelinen yere baktığımızda artık bu safsatanın tarihe gömülmek üzere olduğunu söyleyebiliriz… Mert’in arkasında bekleyen Gökhan Akkan (Rize), Uğurcan Çakır (Trabzon) gibi isimlerin yanı sıra Fenerbahçe’den Altay Bayındır ve Harun Tekin ile sezon başı Bursa’dan Galatasaray ve Başakşehir’e yatay geçiş yapan Okan Koçuk-Muhammed Şengezer ikilisi de milli takımda yarınlar adına ‘1 Numaralı forma’ için umut veren alternatifler. 

Milli Takım'da Volkan Babacan'a alternatif olarak İspanya'da forma şansı bulamayan kaleci Cenk Gönen’in davet edildiği ya da Fatih Terim döneminde olduğu gibi Adanaspor'da kulübenin gediklisi Hayrettin Mert Akyüz çağrıldığı dönemleri hatırlarsak kaleci konusunda nasıl büyük bir sıçrama kaydettiğimiz çok daha iyi anlaşılacaktır.

Ne var ki, dönüp liglerimize baktığımızda yerli yerine yabancı eldivenleri tercih eden kulüpleri görüyoruz.  Süper Lig’de yabancı kaleci sayısı giderek azalırken, yine de yüzde elliye yakın oranda kulübün sırtını yabancıya dayadığını görüyoruz.

Mesela; TFF 1. Lig’de Adanaspor, Akhisar, Balıkesir, Erzurum, Karagümrük, Giresun ve Osmanlıspor kalelerini yabancıya emanet etmiş durumdalar.

Bursaspor’a gelince…

Adına şarkılar bestelenen efsane Gancev ile şampiyon kadronun 1 numaralı ismi İvankov tarihe geçmiş unutulmaz eldivenlerdir.

2014-15 sezonundaki Sebastien Frey dönemi sonrası kalesini yabancıya kapatan Timsah son yıllarda yetiştirip futbol arenasına sunduğu kaleciler ile bu alanda rakipsiz…

Bu konuda Bursaspor’da görev yaptığı sürede ısrarla yerliden yana tavır koyan Şenol Güneş’in hakkını teslim etmek gerek.

Sözgelimi; geride kalan transfer döneminde olduğu gibi 1 ve 2 numaralı file bekçilerini başka takımlara gönderme cesareti gösteren bir kulübe futbol tarihinde çok az rastlanır.

Özetle; tribünlerin yıllardır sürekli tekrarladığı ‘Rüştü sen bizim herşeyimizsin’ tezahüratın evrim geçirip ‘Mert Günok’ üzerine kurgulanması çok önemli bir aşama…