SİZİ GİDİ İSTİFACILAR SİZİ!

1.6 Milyar TL toplam borç… Transfer tahtasının açılması için 300 Milyon TL şart koşulan bir kulüp... Üst üste 6 maçtır bir kez bile gülemeyen bir takım… 6 aylık görev süreçlerinde 6 yöneticisi havlu atmış bir yönetim… Evden kaçan gelinlik kız gibi arkasında ‘Beni artık aramayın, başınızın çaresine bakın’ mealinde mektup bırakan hane reisi sıfatındaki bir kulüp başkanı...

Taraftarı raydan çıkmış, camianın ufku kararmış,  nezaket çerçevesinde, saygısızlık içermeyen, kişileri değil kurumsal yapıyı eleştiren yazan çizen söyleyen medya mensupları kara listeye alınmış…                                                                                                 

Daha da ileri giderek bir grup habercinin yüzüne kulübün kapıları haliyle de antrenmanları ebediyen kapanmış!  Hatta bazılarına yöneticiler tarafından ‘aba altından sopa’ gösterme misali ‘Ne oldu çorbanız mı kesildi, böyle yazıyorsunuz’ şeklinde sözüm ona tehditler...                                                                                                                                    

Bütün bunların ötesinde görünürde toplamda 14 ancak üçü silindiği için gerçekte 11 puanla paraşütsüz ligin dibine çakılmış bir şampiyon armada…                                                                                                                                     

Tablo buyken ninniciler korosu koskoca bir camiayı uyutmayı sürdürüyor, geçmişin karanlığına kurşun sıkıp meçhul komplocular yaratmaya çabalıyor.                                                                    

Efendim, ‘Başkan’ın kellesi isteniyormuş’ Bursaspor kelle vermezmiş. Efendim, bu başkan ve yönetimi Bursaspor’u kurumsallaştırıyormuş, açtıkları davalarla geçmişten hesap soruyormuş ama kelle avcıları bunları görmüyormuş…                                                                                                                         

Muş muş da muşmuş!                                                                                                                         

Eyy Bursaspor’u yönetenler, camianın ‘Duayen’ olarak bildiği ama ‘muayene’ dönüşenler… Bilmeniz gereken ‘bazı’ şeyler var.

İşte birincisi; taraftar hele hele ‘devamlı tribün seyircisi’ ise, bağırır arkadaş; ‘İstifa’ diye! Zira onca parayı verecek, ‘yaz / kış’ demeden, ‘yağmur / çamur’ önemsemeden onca yollardan gelerek ya da ‘takım deplasmanda’ ise onca yollardan giderek, ‘takımının galibiyetini alkışlamak, coşmak için’ onca çileyi çekecek, adı sanı duyulmamış belde takımlarına evinde yenilecek, futbolun en kötüsünü oynayacak; onlar da ‘susup oturacak’ öyle mi?                                                                

Onlar açısından verdiğinin karşılığını istemek ve alamayınca da ‘İstifa’ diye bağırmak, en tabii haklarıdır.

Sizler ‘Görevinizi yapmazsanız, ki yapmadınız, onun için kulüp hu hallere düştü’ elbette ‘görev’ onlara düşecektir!..’                                                                                                       

Eğer şampiyonluk görmüş, sonrasındaki dört sezonda Avrupa yollarına düşmüş bir takım bugün bir alt kümeye düşme endişesi yaşıyorsa; söyler misiniz bana, ‘Bursaspor’un kurtulması için’ kaç bin tane 6'lı ganyanın tutturulması, Süper Loto'da kaç bin tane 6'lının bilinmesi, kaç bin tane milli piyango biletine büyük ikramiye çıkması gerekecektir?                                                                                                                                

Dahası ‘hata üstüne hata yapan’ bir yönetim tablosu ortadayken, birileri tarafından manuple edildiği iddiasıyla ‘istifa’ diye haklı olarak bağıranlara ‘Bozguncu, komplocu, çorbacı, paralı asker’ yaftası takarak suçlayacaksınız öyle mi?                                                                              

Daha ne diyeyim, ben sizlere?