23-2023

Öyle bir haftaya girdik ki...

23-2023

Tam bir kader seçimi.

Bu oylama dendiği gibi salt bir 'yerel' seçim değil.

Artık herkes son kartlarını çekti.

2.kez İstanbul'da sandık başına giden seçmenin sürpriz yapacağını düşünüyorum.

Sandığın ertesi günü yazarım ne demek istediğimi...

Yanılacağımı sanmıyorum.

Ama geçen hafta sonu yapılan tv yayınına dair ilave etmek istediklerim var.

Yayının galibi olmadı....

Beraberlik İmamoğlu'na yaradı..

Şimdi her ne kadar seçim sonrasına derinden Ordu göndermesi yapılsada...

Seçmen hür iradesiyle tercihini yapacak.

Vahim olansa şudur.

Artık toplumun siyasete olan inancı kalmadı.

Ülkenin asıl gündemi ekonomidir..

Asıl gündemi bölgemizde yaşanan ince tezgahlardır...

Dış politikalardır...

İçeride bir yayınla ne olacak...

Sadece..

Almanya'ya gitmeden önce de yazdım...

Oturup siyasetin 'gazeteci' belirlemesi kadar sancılı bir durum yoktur...

Bu matah bir şey değildir...

Aynen bugün...

Yönetenlerin kendilerine yakın gazete,tv, köşe muhabiri, manşet ve başlık seçmesi gibi bir durumdur bu.

30 yılı aşkın yayıncılık hayatımda ülkeyi yöneten devlet başkanı, başbakan, bakanlar, liderler, sayısız canlı yayın yaptım.

Ne sipariş soru aldım, ne de soru verdim.

Ne var ki, ciddi yayınlar öncesi taraflarla her zaman diyalog halinde olmuşumdur.

Varmak istediğim sonuç şudur...

Bugün bir gazeteci, yayıncı tufaya gelmeyecek..

Birinin adamıymış gibi izlenimi de yaratmayacak.

Yani sende en az yarın bunu kullanabilecek siyasetçi kadar kafanı çalıştıracaksın...

Biriyle yüz yüzüye görüşüyorsan...

Diğeriyle de görüşeceksin...

Biriyle telefonda muhatap olduysan diğeriyle de aynısını yapacaksın...

Çünkü kim ne nederse desin 'siyaset' her daim işine geleni kullanır.

Maksat algı yaratmaksa, bunu yapar..

Yaptılarda...

Ne var ki...

Güvenilir insan, gazeteci sayısı bir elin parmağı kadar bile yok..

Seçim zamanları masamıza bmw anahtarı bırakanda oldu, dublex bir daireyi 3 te biri fiyatına hediye etmek isteyende...Alırsanızda o kadarsınızdır... Gerçi hiç bir şey yapmasanda arkandan konuşacak olan konuşuyor! İnsanoğlu bu, ego, bastırılmışlık, kompleks. Ne derseniz deyin...

Alayı birilerinin dümeninin suyunda...

İktidar muhalif biriyle buluşunca, toplum inanacak sanıyor...

Muhalif birileri de tercih edilince bulunmaz hint kumaşı oluyor...

Ne soruların belirlenme şekli, ne gazetecinin seçilme şekli, ne yayın formatı yayıncılık adına etik değildi...

Olması gereken bir yayındı. Sadece o kadar. Ötesi yok..

Sorular ortayaydı. Daha iyisi sorulabilirdi...

Tartışma olmadığı sürece herkes sadece söylemek istediğini söyler...

Kalemlerde sonrasında ne görev verirlerse onu yapar...

Fetö'den bahsederken siyasal arınmayı sormuyorsan...

İsraftan söz ederken, sayıştay raporununun detayını bilmiyorsan...

Daha gidilecek çok yol var demektir...

The Marmara'da ki fotoğraflarsa otel yönetimi adına tam trajedi...

Ertuğrul Özkök'ün dediği gibi, ben oraya nasıl güvenerek gideyim...

Neyse..

Az kaldı..

23'nden sonra 2023 e kadar daha çok malzeme çıkacak...

Bizde öyle aval aval izleyeceğiz, önümüze konanları...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...