Özellikle siyasi konularda verdikleri raporlar, ciddi yanlıdır. Tabi ben raporun siyasi kısımlarına hiç değinmeyip, ekonomik kısımlarıyla ilgili yazacaktım. Ama ne mümkün.
Eğer biri senin için rapor veriyorsa istesen de istemesen de o rapor seni bağlıyor.
Çünkü senin ülkenden bahsediyorlar.
Türkiyeye yatırım yapacaklar etkileniyorlar. Ama bu rapor, politik yönüyle öne çıktığı için, raporda gerçek durumu yansıtan bir iki önemli tespit de böylece güme gitmiş oldu.
Örneğin raporun içinde yer verilen HDP milletvekillerinin durumu. Rapora bu konuda giren tespitler yanlı ve eksik.
Çünkü HDP nin vatandaştan oy isterken Türkiye partisi olacağı sözünü verdiğini, terörle arasına set koyacağını, millete taahhüt edip, milleti kandırıp oyunu aldığını ama bu sözü hiç tutmadığını da yazmalıydı.
Çok sayıda seçilmiş yerel yöneticinin görevden alındığını kusur olarak sıralarken, her türlü imkanı hendek kazanlara tahsis ettiklerini, bombalı tuzaklarla yüzlerce asker, polis ve vatandaşımızı şehit ettiklerini de yazsaydı ya. Güneydoğudaki sorunun ancak siyasi süreç yoluyla çözüleceğini yazarken, dilinizin altındaki asıl baklayı da çıkarsaydınız ya. Biz Anadoluya 1071de geldik.
O zaman bedeli ödeyip buraları kendimize vatan yaptık. Yetmedi, 1918de Çanakkalede ödedik. Yetmedi, Kurtuluş Savaşında yeniden bedel ödedik. Aradan 50 yıl geçti geçmedi, yeniden bedel ödemeye başladık. Şehir şehir, mahalle mahalle, sokak sokak, köy köy, karış karış yeniden bedel ödüyoruz.
Neredeyse ev ev, hane hane yeniden bedelini ödedik. Ödemeye de devam ediyoruz.
Bayrağa sarılı her şehit cenazesinde ölüp ölüp diriliyoruz. Biz şehitlerimizle, onların anası babasıyla, eşiyle, çocuğuyla ağlıyoruz.
Ortaklık yapmak üzere 50 yıldır kapısında beklediğimiz AB nin Almanya, Fransa gibi bazı ülkelerinin özel kuvvetlerinin teröristleri eğittiklerini ifadelerinden öğreniyoruz. Siz ihanet oyununda, peşrev çekmeyi bıraktığınızda bizim ülke olarak bazı başlıklarda süratle ilerlediğimizi göreceksiniz.
Değerlendirmenin 33 başlığından, 5 inde, 2016da kaydedilen ilerlemenin iyi olduğu tespiti yapılmış. Bunların ikisi ağırlıklı olarak IŞİD ile mücadele ile Suriyeli sığınmacılar konusunu kapsıyor. Diğerleri ise enerji piyasası, Trans-Avrupa enerji ve ulaşım ağları ve şirketler kanunu alanlarını kapsıyor. 21 başlıkta ise bazı ilerlemeler kaydedildiği belirtiliyor.
Buna karşın 6 başlıkta hiç ilerleme olmadığı, yargı ve temel haklar alanında ise geriye gidiş olduğu tespit edilmiş. Geriye gidiş varsa? Bunun sebebi ABnin ülkemizi bölmeye dönük politikaları değil mi? Savcılarımızın, hakimlerimizin görevlerinden biri de, vatanın bölünmez bütünlüğünü korumaktır. Ne yapsalardı?
Ülkemize hainlik yapanların sırtını sıvazlayıp yargılanmalarını tutuksuz yapıp polisimize askerimize yeniden kurşun atmalarına fırsat mı verselerdi. Raporda bahsedilen.
Hiç ilerleme olmayan alanlar ise, işçilerin serbest dolaşımı, rekabet politikası, ,gıda güvenliği, vergilendirme, ekonomi ve para politikası ile gümrük birliği olduğundan bahsediliyor. Gümrük Birliğinde nasıl ilerleme yok onuda anlamış değilim. Gümrük Birliğinden doğan yükümlülükleri başından beri en güzel şekliyle yerine getiren kurumlarımızın başında şüphesiz gümrüklerimiz gelmektedir.
AB ilerleme raporu
AB ilerleme raporu açıklanmazdan önce Türkiye ile ilişkilerden sorumlu Raportör Pirinin ifadeleri ortalığı gerdi. Ben de hiç sevmem bu raportörleri.
- 23-01-2025 08:21
- 17-02-2025 10:44
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...