Yunanistan’a kendi aracınızla gidecekseniz, Bursa’dan Çanakkale, Gelibolu ve İpsala Sınır Kapısı’na yolculuk yapıyorsunuz. Tabii ki Yunanistan’a girmek için Shengen vizenizin olması gerekiyor. İpsala sınır kapısından giriş yaparken, buradan başka ülkelere de geçecekseniz de her ülkenin sınır kapısında mutlaka isteyeceği uluslararası araç sigortası yaptırmanız gerekiyor. Bu sigorta yeşil bir kağıda basılı olduğu için “Yeşil Sigorta” olarak da geçiyor. Aracı kullanacak kişi ya da kişilerin uluslararası ehliyeti olması gerekiyor. Gümrük kapılarında soruyorlar. Yunanistan sınır kapısında beklemek istemiyorsanız, sabaha karşı sınır kapısında olmanız avantaj olacaktır.
Bu arada sigorta ve ehliyeti alırken sivrisineklere karşı da kendinizi korumaya alın derim. Çünkü gerçekten çok büyük sivrisinekler var ve sizi o süre içinde yiyorlar. Uluslararası ehliyet alırken kredi kartı da geçiyor. Fakat mutlaka Euro almış olmanız gerekiyor. Zira Yunanistan ve balkan ülkelerinin tamamında Euro geçiyor.
Aleksandropolis’de (Dedeağaç) Türkçe tabelalara ve Türkçe menülere rastlamanız çok normal.
Ortak yanlarımız çok fazla. Yunan otobanlarında tabelalar önce Yunanca harflerle… Sakın panik yapmayın bir sonraki tabela Latin alfabesine göre. Otobandan çıkışlarda da size öncesinde çıkış bilgisini veriyor, çıkışa geldiğinizde sadece Exit yazıyor. O yüzden tabelaları çok iyi takip etmeniz gerekiyor. Küçük bir hatırlatma yapmak gerekirse, balkan ülkeleri içinde en iyi tabela yönlendirme sistemi Yunanistan’da…
Kısa bir hatırlatmanın ardından İpsala sınır kapısından 40 km. sonra Dedeağaç’a ulaşıyorsunuz. Dedeağaç, Evros ilinin en büyük şehri. Burası deniz feneri ile ünlü diyebiliriz.
Fenerin bulunduğu bölge sahil tarafı ve iç taraflarında çok sayıda cafe var. Sahil tarafında deniz ürünlerini bolca tüketebilirsiniz.
Sahile paralel Leof. Dimokratias Caddesi için şehrin kalbi denebilir. Sahilde sıralanmış restoranlarda balık ve deniz ürünleri yiyebilirsiniz. Fiyatlar makul. Bir de Greek Salad mutlaka söyleyin (ortasında bir ya da iki kalıp peynir eşliğinde oldukça büyük doğranmış domates ve salatalık gelecek). Yunanistan mezeler konusunda gerçekten iyi. Kalamar yemek isterseniz, Yunanistan’da kalamarın bacaklarını da kızartıyorlar, şaşırmayın. Ayrıca sahilde fenerin önünde bulunan cafelerde dondurma yemenizi tavsiye ediyorum. Porsiyonlar çok büyük, küçük bir uyarı.
Dedeağaç’a gelmişken Makri’ye de uğrayın. Makri Dedeağaç’a 7 km. uzaklıkta, küçük şirin bir kasaba. Merkezde bir kahve içebilir ya da burada yemeğe devam edebilirsiniz.
Makri’de molanın ardından Kavala’ya doğru yola çıkıyoruz. Otobanı takip ederek yaklaşık 150 km. sonra Kavala’ya ulaşıyoruz. Otobanlarda mutlaka bozuk Euro olsun. Otoban boyunca yollarda gişelere rastlayacaksınız.
Kavala ve Dedeağaç’ın büyüklükleri birbirine yakın, ama Kavala daha şık ve güzel. Denizi muhteşem. Limanın hemen karşısında sıra ile restoranlar gerçekten çok şık ve estetik. Özellikle Türkiye’den gelen turistleri yemek için buraya getiriyorlar, o yüzden de mönülerde Türkçe bölümler de var. Çalışanlar da biraz Türkçe biliyor. Sahil kenarında bulunan küçük büfelerde ya da pastanelerde Kavala ile özdeşleşen Kavala Kurabiyesi’ni bulabilirsiniz. Yine sahil caddesi üzerinde yan yana bulunan hediye de alabileceğiniz küçük dükkanlar var. Hemen belirtelim Yunanistan’da son yaşanan ekonomik olaylardan dolayı birçok yerde kredi kartı geçmiyor. Ödemelerinizi Euro ile nakit yapmak durumundasınız. Kavala kurabiyesinin yanında buradan zeytinyağı ve şarap da alabilirsiniz hediye olarak.
Denizi gerçekten çok güzel yol boyunca ister lüks plajlarda, isterseniz halka açık sahillerde denize girebilirsiniz. Ama plajlara giriş fiyatları da 2 Euro civarı. Plajlarda denize girmenizi önerebilirim.
Eğer alışveriş yapmak istiyorsanız, dükkanlar pazartesi günü sabah 9’da açılıyor ve saat 14’de kapanıyor. Hafta içi diğer günler ise mağazalar sabah 9’da açılıyor saat 14’e kadar açık. Siesta sonrasında saat 17 ya da 18’de yeniden açılıyor. Saat 19 ya da 20’de kapanıyor. Bu saatlere dikkat etmeniz gerekecek.
Selanik, Yunanistan‘ın ikinci büyük şehri. Selanik’i genelde İzmir’e benzetiyorlar. Selanik’te gezilecek yerler kısıtlı. Selanik özellikle alışveriş yapmak isteyenler için önemli bir tercih olmalı. Deniz kenarında olan eğlenceyi burada bulamazsınız, ama büyük ve uzun caddelerinde gezmek, meydanında gündüz kuşlara yem atmak, gece farklı eğlencelere eşlik etmek ya da kafelerden birinde oturmak mutlaka yaşamanız gereken bir keyif. Sahil kenarında bir tur atmak ya da sahil kenarındaki bar ve kafelerde oturup sohbet etmek da cabası.
Selanik öğrenci şehri. Özellikle okullar açıldıktan sonra Eylül ayı sonu gibi çok keyifli olduğu söyleniyor. Eğer yazın gelmeyi düşünüyorsanız, Selanik’ten sonra mutlaka Halkidiki‘ye geçin, çünkü herkes orada. Burası hem Türkler hem de Yunanlıların tatil için öncelikli tercihi. O yüzden gitmeden mutlaka rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Yoksa kalacak yer bulamayabilirsiniz.
Halkidiki
Halk arasında adı “Üç parmak” olan Halkidiki, deniz tatili yapmak isteyen herkesin mutlaka görmesi gereken bir yer. Denizi kesinlikle muhteşem. Eğer zamanınız varsa Halkidiki’yi oluşturan üç parmağın tamamını da mutlaka gezin. Biz Kassandra, Neo Mudanya, Vurvuru, Sarti’yi gezebildik. Halkidiki’nin ilk ayağı olan Kassandra, köprü ile anakaraya bağlanıyor.
Kassandra’da Neo Mudanya ilk giriş noktası. Buradan isterseniz Yunan adalarına ve Selanik’e feribot seferleri bulunuyor. Neo Mudanya’nın kardeş şehri, Bursa Mudanya. Vourvourou (Vurvuru) Burası Halkidiki’nin en meşhur yeri. Muhteşem bir deniz yaşamak isterseniz Vurvuru’ya gelmelisiniz. Denize doymak ve sakinlik istiyorsanız Sarti tam size göre. Ben üçüncü ayağı gezemedim, ama vaktiniz varsa mutlaka turu tamamlayın derim. Biz Halkidiki ile Yunanistan turumuzu tamamladık. Buradan bir sonraki durağa geçtik.