Dün şehrin markalaşması, pazarlanmasına dair paylaşımlarda bulunduk.
Bugünde devam edelim. Neresindeyiz oyunun bir bakalım.
Dünyadan örneklerle bir şehir analizi yapalım.
Dağın var, denizin var, sıcak suyun, İznik’ in, tarihin, kültürün, sanayin, var..
E ne yaptık düne kadar, seyrettik, birilerinin kendi küçük cumhuriyetlerinde istedikleri gibi at oynamalarını seyrettik..
Ama artık devir değişiyor..
“Küçük olsun benim olsun” mantığı insanı boğar..
Herkes bir şeyler anlatıyor..
Ne olursa olsun önemli olan sonuçtur.
Ürün gibi şehirleri de satılabilir-pazarlanabilir kılacak stratejiler ve taktikler sayesinde şehirler gelişir.
Dünyada şehir pazarlama konusunda yaklaşık son 10 yılda ilerleme kaydeden ve şehirlerini satılabilir kılan örnekler artmaktadır.
Bunun için pazarlama ekibi kuran, profesyonel destek alan, bütçe ayıran şehirler yeni yatırımları, yeni ziyaretçileri ve yeni iş alanlarını bölgelerine getirebilmişlerdir.
Bu örnekleri onlarca kez söyledik, yazdık anlattık yine söylüyorum.
New York (New York’u seviyorum - I love NY ve Uyumayan şehir – The city that never sleeps), Helsinki (Kuzey Avrupa’nın yeni ticaret merkezi), Stokholm (Dünyanın en önemli kenti), Glasgow (Glasgow’un yolları daha iyidir) ve Edinburg (Festival Şehri Edinburgh) gibi bazıları şehir pazarlama departmanları kurarak şehirlerinin gelirlerini artırmış örneklerdir.
Bu örneklerden biri olan Glasgow şehir pazarlaması işine pazarlama bürosu kurarak başlamış. Avrupa kentleri arasında çöküşteki sanayi şehri, en sağlıksız şehir olarak nitelendirilen Glasgow, 1961’de 1.1 milyondan fazla nüfusa sahipken 1991’de 662.000’e gerilemiş ve 1980’lerin başında şehrin pazarlanması fikri ile proaktif ve iki yönlü stratejiler geliştirilmiş. Bunun sonucunda iç yatırımlar artırılmış ve şehir imajının gelişimi sağlanmıştır.
Şehir pazarlaması sayesinde 1984 yılında 4 olan otel sayısı 2005 yılında 114 otele ulaşılmıştır. Şehir 1990’larda Avrupa’nın kültür başkenti haline gelmiştir.
Türkiye’deki şehirler belki dünyadaki örneklerden çok daha kendine özgü satılabilir özellikleri olmasına karşın pazarlama düşüncesiyle yoğrulmadığı için sorunlarla boğuşmaktadır.
Ya Bursa?
Aslında çok yönlü yapısı itibarıyla dağ-deniz-kültür-tarih- sıcak su-kaynak sular (sağlık) ile çok yönlü stratejik değerleri var.
Ve özellikle İskandinav ülkeleri ve yaşlı Avrupa için çeşitli çalışma grupları oluşturulup müthiş bir tanıtım-e mail- gazete vb projelerle şehir tüm değerleriyle fonlanabilir.
Glasgow 11 yılda 114 otele ulaşıp bunu satabiliyorsa, (Glasgowun elindeki tek pazarı ise kültürüydü) ve kültür başkenti olabiliyorsa, bir dönemin imparatorluğuna başkentlik eden BURSA’ nın bunu fazlasıyla yapabilme becerisi var…