Milletvekilliği…
Kentler, ülke ve millet için Ankara’da, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, milletçe kendisine verilen bir vekaleti, sorumluluğu yerine getirmektir.
Türkiye, sandık sürecinde!
Gelişen erken genel seçimin gerektirdiği işleyiş takvimi, milletvekili olabilmeyi gönlünden geçirenler için hemen karar almayı gerektiriyor.
Kamu personeli, görevi ve yararına görevlerde bulunanların, tanınan 7 günlük sürenin son günü olarak, bugün saat 17:00’ye kadar istifa etmeleri gerekiyor.
Tam anlamıyla…
Sayılı saatler tanınmıştı.
Bursa Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanı Enver Fatih Karakoç, dün kenti, ülkesi ve milleti için gönlünden geçen hizmet için gözünü kırpmadan istifa kararını aldı.
Yılın ilk ayıyla…
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde, yeni bir üst göreve atanan Karakoç, ‘Bir Bursa Sevdalısı’ adıyla çıkardığı şiir kitabındaki dizeler gibi, Bursa’ya aşık…
Vaktiyle…
Gazetecilikte, ulusal TV’leri yöneten, Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ve Bülent Arınç’ı konuk ederek millete hizmeti konuşan Karakoç, şimdi onlar gibi devlete hizmet edebilmenin yeniden adımını attı.
Bir milli eğitimci de olan Karakoç, Bursa’nın üst yerel yönetiminde de iştirakler ve kaynaklar ile kültür ve sosyal hizmetler daire başkanlıklarını da yönetmişti.
Ankara’nın siyasetini, kulislerini iyi bilen, iyi bağ ve diyalogları bulunan Karakoç, Gümüşhane’li ve Karadeniz yöresi ile Doğu’da bağları var.
1980’lerden beri…
Soluduğu ve yaşadığı Bursa için kaleme aldığı şiirlerinden birinde, “Seyrine doyulmuyuyor, her an önümde dursa Bursa… Kainat sana hayran, ben sana aşığım Bursa…” diyor.
Bursa Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi’ndeki yönetimiyle dikkati çeken Karakoç, Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın övgü ve takdirlerine mazhan olmuştu.
Meselelere bakış açısından…
Ankara’daki sorumluluğunu yerine getirebilecek donanıma sahip olan Enver Fatih Karakoç, dün ziyaretimizde, “Zabıta’daki yönetim anlayışımız ve hizmetlerimiz memnuniyetler, kurumsal ve toplumsal olarak, bize iletilen görüşlerle paylaşılıyor.” diyordu.
Karakoç, milletvekilliğini, Bursa’ya ve ülkesine hizmet edebilmenin kutsal bir üst görevi olarak gördüğünü belirterek, “Gönlümden geçen bu görev, istikbalimin değil, kentimin, ülkemin ve milletimin istikbali içindir.” ifadesini kullanıyor.