Sonuç olarak özel şartlarda yan sanayici belirtilmediği halde, firmanın kapasitesi üzerinde ihracat siparişi alan hazırlık süresinin kısalığı nedeniyle, ihracatını yetiştirmek için vergisini vererek tevkifat ödeyen ihracatçının durumu ne olacaktır?
Daha geniş bilgi için bakınız:
https://www.ekohaber.com.tr/ekohaber-ahmet-ozenalp-18-10-2016-yazisi-yazi_id-26657.html
Özel şartlarda bulunmayan bir bilginin, ihracat zorunluluğu nedeni ile uygulamak zorunda kalan ihracatçının kapatma işlemlerinde durumu nasıl mütalaa edilmelidir? Örneğin gümrük idarelerinin mutat denetlemesi sırasında, DİİB kapsamında ithal edilen ve özel şartlarda yer almayan ithal eşyasının, fason işçilik yapılmak üzere yan sanayici tabir ettiğimiz tesiste bulunması nasıl değerlendirilecektir?
Bunu usulsüzlüğün dışında değerlendirmek mümkün müdür? Şayet konu sadece usulsüzlük olarak ele alınacaksa, usulsüzlüğe nasıl bir müeyyide uygulanacağı hüküm altına alınmamıştır. Şayet usulsüzlük dışında özel şartların ihlali olarak değerlendirilirse, o zaman ortaya farklı bir boyut çıkacaktır. Bakınız usulsüzlük konusu; devletin herhangi bir gelir kaybına uğrayıp uğramadığına bakılmaksızın, kayıt ve belge düzeninin yerleştirilmesi amacıyla belirlenen usul hükümlerine uyulmamış olması neticesinin sonucudur. Konu VUK da şöyle ifade edilmekte. Vergi Usul Kanununun 351inci maddesinde, vergi kanunlarının şekle ve usule ilişkin hükümlerine uyulmamasıdır.
4458 sayılı Gümrük Kanunun 241 maddesinde ise usülsüzlük; MADDE 241- 1. Bu Kanunda ayrı bir ceza tayin edilmiş haller saklı kalmak üzere, bu kanuna ve bu kanunda tanınan yetkilere dayanılarak çıkarılan ikincil düzenlemelerle getirilen hükümlere aykırı hareket edenlere söz konusu düzenlemelerde açıkça öngörülmüş olması kaydıyla altmış TL usulsüzlük cezası uygulanır. (07.07.2009/27281 R.G. 5911 s.Kanun ile değişik. Yürürlük 07.10.2009)
Çünkü fason işçiliğe tabi tutulmak üzere sevk irsaliyesi ile gönderme işlemini, yurt içi satış olarak değerlendirmek mümkün değildir. Yurt içi satıştan kasıt, satılan eşyanın bedelinin alınarak yurt içinde değerlendirilmesidir. Bu nedenle fason üretmek üzere irsaliyeyle gönderilen işlem bir satış değildir. VUK, göre fason işlenmek üzere fasoncuya gönderilmesi esnasında, malın hareketi sevk irsaliyesi ile belgelenir. Eşya hareketini fason işlem yapmak üzere irsaliye ile gönderen firmanın, özel şartlarda yan sanayici yazmaması hali, en fazla usulsüzlükle değerlendirilebilir. Konu gümrüğün denetimine geçmişse 241/1 madde tatbik edilebilir. Çünkü aynı eşya sonra konfeksiyon haline getirilip, DİİB sahibi firmaya iade edilmekte ve yurt dışına rejimin gerekli gördüğü ihracat işlemi yapılmaktadır.
Buna göre 2006/12 sayılı rejim kararının 14. maddesinde Gümrük İdaresince Yapılacak İşlemler kısmında özel şartlar kısmında belirtilen hususlar, ihracat rejimi ve gümrük mevzuatı kapsamında gerçekleştirilir. demekte, bunun dışında dahilde işleme rejimi tebliğinin 31. maddesinde özel şartlarla ilgili iki fıkrada düzenleme bulunmaktadır.
C ve g fıkraları; bunlardan c teminat durumu, g ise ayniyet tespiti ile ilgilidir. Özetle; özel şartlarda yazmamasına rağmen fason yapılan işçiliğin müeyyidesi rejimde belirlenmemiştir.Yurt içi satış olmaması nedeniyle 5607 sayılı kaçakçılık kanununa temas etmemektedir. Çünkü eşyanın yurt içinde satılarak rejimin ihlali söz konusu olmamıştır.Bu nedenle konunun farklı değerlendirmelere yol açamayacak şekilde kesinliğe kavuşması gerekmektedir. Bu durumda GK 238 maddesi kapsamında düzenlemiş olan
DİBB ihlali ile de irtibatlandırılması müeyyide uygulanması söz konusu olamaz. Konunun yetkilisinin Ekonomi Bakanlığı olduğunu düşünürsek, bu duruma açıklık getirme yetkisi Ekonomi Bakanlığındadır.
Dahilde işleme izin belgesi kapsamında özel şartlarda bulunmayan fason işçilik yapımları (2)
Birinci bölümünü geçen hafta yayımladığımız fason işçilik konusu üzerinde, kaldığımız yerden devam ediyoruz.
- 23-01-2025 08:21
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...