Dışlamak yerine güvenmeli

Her fırsatta Bursaspor alt yapısının eksikliklerine karşın, Türkiye’nin en iyisi olduğunu söylerim. Bunu söylerken de her zaman gurur duyarım.

Dışlamak yerine güvenmeli

Gerçi İstanbul’un medyası başka takımları alt yapının yıldızı diye lanse etmeye çalışsa da gerçekler değişmiyor. Hani atamalarımızın da dediği gibi ‘Güneş balçıkla sıvanmaz.’ Gerçekten de çok doğru. Bir takım bu ligde oynuyor kadrosunun yüzde 80’i kendi çocukları. Başka takımda bu yapı var mı? Merak ediyorum. İstanbul’un çok bilmişleri bir araştırsın bakalım.

Bursaspor’un transfer tahtası kapalı, geçtiğimiz sezon takımda yer alan isimler ise küme düşürdükleri takımı terk etmek için akıl almaz oyunlara girdiler ve kopup gittiler.

Elde oyuncu olmayınca Mesut Mestan yönetimi son çare olarak her zaman olduğu gibi Vakıfköy’e el attı. Kadromuzda yer alan, ancak kaprisli teknik direktörler tarafından dışlanan gençler yeniden sezon başı kadrosuna dahil edildi.

 İyi ki edilmişler.

Çünkü elimizde fazla yıldız adayı kalmamıştı. Son kalanlardan Ertuğrul Ersoy idi o da La Havre’ye gitti. Giderken takıma tam 1,5 Euroluk katkı yaptı. Ancak yayınladığı veda mesajındaki sözleri benim içimi çok acıttı. Demek ki Bursaspor’da ne başkan, ne de yönetici varmış. Şimdi Muhammed Şengezer’de Avrupa’nın yolunu tutacak.

Bursaspor’da TFF 1.Lig’de oynanan iki maç sonrasında gündeme oturan isimler var. En azından Akhisarspor teknik direktörü Mehmet Altıparmak’ın bile övgüsünü aldılar.

Gelelim onlara;

Kubilay Kanatsızkuş. Hırslı bir kişi olan Yalçın Koşukavak ve alt yapıda onunda birlikte uzun yıllar çalışan antrenör Musa Öztürk ile ayrı bir havaya girdi. En azından geçen yıllara oranla daha çok mücadele etmeye başladı.

Onunla birlikte Bursaspor’a çok Türkiye şampiyonlukları kazandıran isimler vardı. Mesela stoper Sedat Dursun. Sağ bekte olan ve yıldız gibi ışıldayan İsmail Çokçalış. Teknik direktörler tarafından kadroda istenmeyip gezginci kuşa döndürülen Emirhan Aydoğan.

Geçtiğimiz sezon kanat oyuncusu sıkıntısı yaşanırken, nedendir bilinmez bir anda Vakıfköy’e gönderilen Ali Akman. Herhalde Ali Akman’ın attığı golü gördüyse Samet Aybaba, ben bunu niye oynatamadım diye kahrolmuştur her halde.

Şimdi bakıyorum da bu gençler, dışlanmak yerine sahip çıkılınca çok şeyler yapabileceklerini tüm Türkiye’ye gösterdi. Bu gençler Yalçın Koşukavak ile yeniden ayrı bir kimliğe büründüler. Oynadıkları futbolla şimdiden tüm takımların dikkatlerini üzerine çekmeye başladılar.

Teknik Direktör Yalçın Koşukavak, takımdaki tüm gençlere sahip çıkarken, “Bu gençler şehrin çocukları. Ali Akman şuan bu ligde 90 dakikada oynayacak seviyede değil. Çok akıllı. Ne dersem yapıyor. Ergenlikle bir dönemi yaşıyor. Gelişimi sürüyor. Ozan İsmail Koç 2001 doğumlu. Tecrübesiz. Sezonun ilk maçında iki hamlesi kırmızı kart gördü. Ben onları kazanmak istiyorum. Sizlerin desteğine ihtiyacımız var” derken bir anlamda taraftarlarında tribüne gelmesini istiyordu.

Belki yarın, Başkan Mesut Mestan verdiği sözü tutacak ve yeni transferlere imza attıracak. Ancak şunu belirtmekte yarar var, gelecekler bu gençlere ağabeylik yapabilecek, onlara doğruyu, güzeli gösterecek isimler olmalı. Oyuncu almak için transfer yapılmamalı. Yoksa borç batağı küçüleceğine yeniden büyür.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...