1 bardak temiz suyu içerken duyduğunuz haz hiçbir içecekle sağlanamaz. Ancak bu temiz suya ulaşamayan milyonları düşündüğünüzde boğazınıza düğümlenir kalır, yutamazsınız.
Su, bireylerin en temel gereksinimidir. Vücudumuzun yüzde 60 (bebeklerin yüzde 70)i sudan oluşur. Vücuda alınan besinler onunla kullanılabilir hale gelir. Artık maddeler idrar, ter, nefes yoluyla su ile atılır.
Sıvı dengesini kaybeden kişi yaşamını kaybeder.
İshal ve kusma gibi hastalıklarda en korkulan şey vücudun sıvı dengesinin bozulmasıdır.
Dehidratasyon dediğimiz bu olgu normal koşullarda tüm bireylerde, sporcularda, bebeklerde, gebelerde, yaşlılarda dikkat edilmesi gereken en önemli sağlık kuralıdır.
Öte yandan önümüzdeki yüzyıl dünyada petrol değil su savaşlarının olacağı bir zaman dilimi olarak tanımlanıyor.
Ekonomik faaliyetlere kaynaklık etme özelliği ile ulusların devamlılığı için de yaşamsal bir kaynaktır.
Dünya nüfusunun hızla artması, sanayiye ait su gereksinmesinin çoğalması, ekonomik faaliyetlerin artışı birçok ülkede hızla su sıkıntısı yaratıyor.
Hiçbir kaynak sonsuz değildir. Su kaynakları yanlış konutlaşma, sanayinin çarpık ilerleyişi ve su kaynaklarını kirletme, yok etme ile yetmezliğe hızla gidildiğini biliyor muyuz? Maden arama, mermer çıkarma yoluyla doğayı yok etmek insanlığa yapılacak en önemli kötülüklerden birisi değil midir?
Su kaynaklarını iyi korumak, tasarruflu kullanma bilincini yerel, bölgesel, ulusal ve uluslararası her düzeyde savunmalıyız.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, 1992 yılında Rio de Janerioda düzenlenen BM Çevre ve Kalkınma Konferansında dünyada suyun giderek artan öneminden dolayı her yıl 22 Mart gününün Dünya Su Günü olarak kutlanmasına karar vermiştir.
Dünyada 1.2 milyar insanın güvenli su kaynaklarına ulaşamadığı ve az gelişmiş ülkelerde ortaya çıkan hastalıkların yüzde10nun yetersiz ya da sağlıksız su kaynaklarından kaynaklandığı Dünya Sağlık Örgütünün raporlarında belirtilmiş.
Yeryüzündeki suyun yüzde 97si tuzludur. Geriye kalan yüzde 3lük bölümün büyük bir kısmı Kuzey ve Güney Kutuplarında buzullar içinde donmuş olarak bulunan tatlı sudur. Az bir kısımda yeryüzündeki tatlı su kaynaklarıdır.
Bu tatlı su kaynakları için insanlar, bitkiler, yaban hayat, tarım ve sanayi rekabet etme durumundadırlar.
Dünya nüfusunun 2025de 8.3 milyara, 2050de ise 10-12 milyara ulaşacağı tahmin edilmektedir. Günümüzde, dünyada 2.4 milyar insan yetersiz ve kalitesiz su nedeniyle sağlıksız koşullarda yaşamaktadır. Bu bağlamda kırsal alanlardan kentlere göç hızla artmaktadır.
İnsan sağlığı, gıda güvenliği, endüstriyel gelişme ve eko-sistemlerin korunması için su kaynaklarının daha etkin bir biçimde kullanılması ve yönetilmesi uluslararası kurumlarca yönetilmektedir.
BM sistemi içinde yer alan birçok uzman kuruluşun (UNDP, FAO, UNICEF, UNESCO, WHO, WMO) ortak çalışma ve eğitim çalışmaları başlatılmıştır.
Bütüncül Su Kaynakları Yönetimi olarak tanımlanan bir dizi ilkeyi eyleme dönüştürmek amacıyla Dünya Su Konseyi (WWC) ve Küresel Su Ortaklığı (GWP) gibi uluslararası sivil toplum kuruluşları kurulmuştur.
Ülkemiz sanıldığı gibi su zengini bir ülke değildir. Uzmanlar ülkemizin 107 milyar m3 su arzına sahip olduğunu söylüyorlar. Oysa kaynaklar zaman ve mekana göre düzensiz dağılmıştır.
Kişi başına 1300 m3 su düşen ülkemiz uluslararası ölçütlere göre su sıkıntısı çeken ülkeler içinde değerlendirilmektedir.
Bu koşullarda su kaynaklarını, dere, nehir ve göllerimizi temiz su kaynağı olarak korumak birincil görevimiz olmalıdır. Suyun kaybı ekolojik dengeleri tamamen bozacağını aklımızdan çıkarmayalım.
Su kaynaklarımızı bilinçli, duyarlı, akılcı, adil ve barışçı biçimde kullanmamız gerekliliğini vurgulayan eğitsel çalışmaları zaman kaybetmeden başlatamalıyız.
Dünya su günü
Dünya su günü
- 23-01-2025 08:21
- 24-02-2025 08:39
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...