Valla...
Şu safari hikayesi…
Kenya…
Konya geyiği değil muhabbet.
Şu küresel fuarcılık mantığıyla çıkılan yolda BTSO'nun ticari safarisinin katettiği yola bakarsak, sanırım rakamlar ne olduğunu ortaya koyuyor.
2017 yılında 13 fuarla 722 bin iş profesyoneli ağırlanmış.
Şehre 5 bin yabancı alıcı gelmiş.
Ur-Ge'lerle bu rakam 6 bini aşmış.
1.800 firma katılım sağlamış.
Varın ekonomiye katkısını siz tahmin edin.
Yazıdaki mışları muşları es geçin.
BTSO Başkan Vekili İsmail Kuş'un aktardıklarını dinlediğinizde son 4 yıldaysa bu oranlar katlandıkça katlanmış.
2018’de de 15 fuar, 2 bin firma ve en az 800 bin ziyaretçi bekleniyor.
Yani rakamlar yerinde durmayacak.
Marka fuarlar kendini sürekli hissettirecek.
Gerçekten de Blok Mermer Fuarı, İnşaat Gayrimenkul, Junioshow Türkiye'nin en önemlileri arasında...
İşin sırrı; üretenin oyunun içine katılması…
Ulaşım ve pazarlamadaki yeni satış stratejileri, getirilen ekonomik ve sosyal kolaylıklar.
Al bileti, organize et işleri, getir uçağı şehre, bindir firma sahiplerini götür getir.
Bakmayın öyle kolay işler değil bunlar.
Emek ister, akıl ister, biraz da yürek…
Sanırım burada gerek BTSO, gerekse stratejik ortak TÜYAP'ın akılcı işbirliğinin kente kattığı katma değeri iyi okumak gerekiyor.
O yüzden de 'fuarların efendisi' başlığı çok da abartı olmayacak.
Çünkü...
Çok milyon liralık sonuçlardan, geri dönüşlerden söz ediyoruz.
Dünya ticaretindeki daralmaya rağmen 14 milyar dolarlık ihracat barajını aşan bir Bursa'dan bahsediyoruz.
Boru değil yani…
40 bin üyeli işgücüyle el birliğiyle neler yapıldığı ortada.
Geçen kaleme almıştım ya...
BTSO Başkanı İbrahim Burkay'la ilgili ekonomiyi yorumlarken…
"Zaferin cephanesi üretim' diye...
Sadece şu fuar sonuçları bile cephaneye konulan katkının örneği değil mi?
Ve ülke hedeflerinde ne kadar da önemli bir aktör olduğunu açıkça gösteriyor.
Geriye tek şey kalıyor.
Aynen devam…