Hepimiz Buradayız !

Bağımsız Ardahan Milletvekili, CHP eski Genel Başkan Yardımcısı, Büyükelçi Öztürk Yılmaz'ın davetiyle hafta sonu Ankara'daydım..

Hepimiz Buradayız !

#hepimizburadayız hastagi'de açıklamaların yapıldığı sırada sosyal medyada trand topic olmuştu.

Sağdan solda eski yeni bir çok isim buluştu.

Daha doğrusu yeni bir partinin kuruluş hazırlığıydı.

Tam merkezde, herkesi kucaklayabilecek..

Önceliği, Devlet, Millet ve Atatürk ilkeleri düsturunda...

Öztürk Yılmaz bu yeni harekete öncülük ediyor..

Türkiye’nin, Musul Başkonsolosu görevindeyken 11 Haziran 2014’te terör örgütü IŞİD’in düzenlediği baskında 101 gün rehin tutulan diplomat olarak tanınmıştı.

Dışişleri Bakanlığı’ndan ayrılma kararıyla birlikte 1 Kasım 2015 genel seçimlerinde CHP’li olarak siyasete girdi. CHP’de Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini üstlenmişti.

ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümünden mezun olduktan sonra 1996 yılında girdiği Dışişleri Bakanlığında sırasıyla Balkanlar, AGİT, Ortadoğu, Orta Asya ve Kafkasya ( Daire Başkanı) Daireleri ile Başbakanlık Dışişleri Başdanışmanlığında (Daire Başkanı) olarak görevler yapmıştır. Yurtdışında ise,Bişkek Büyükelçiliği,Brezilya Büyükelçiliği ve Avrupa Birliği Daimi Temsilciliği'nde(Müsteşar) olarak çalıştı.

İngilizce, Rusça ve Portekizce'yi ana dili gibi biliyor.

Yani koltuğunda çok karpuz taşıyor ne var ki...

Mevcut siyasi sistem onu bir türlü hazmedemedi..

Sonrasında partisinden ihraç edildi..

Kendisini uzun süredir tanırım..

Ankara buluşmasında, Avrupa'da ki gazeteci dostlarımızla da bir araya gelme şansımız oldu.

Çok şeyi analiz etme şansımız oldu.. Brüksel'den Vakur Kaya'nın Türkiye fotoğrafı saptamaları aklımın bir köşesinde..

Katılımcıları izledim.. Kurucu kadrosunda yer alacakları, fikir koyacakları.

3 eski bakan, MHP'li Enis Öksüz,Abdulhaluk Mehmet Çay, Cengiz Altınkaya dikkat çekti.

Daha farklı isimlerde yakında katkı amaçlı oluşuma güç verecek.

Prof. Dr Anıl Çeçen'de. Ortadoğu yorumları akılda kalıcıydı..

CHP İstanbul il eski sekreterlerinden, milletvekili adaylarından Ümran Köksüz'ü de toplantı salonundaydı.

ODTÜ eski öğrenci dernekleri başkanı Ahmet Sevük'ün hatırlattığı 'Z gençliksiz olmaz' tanımı yerindeydi. Çünkü gerçekten 'Z' yi doğru entegre edebilen her alana ulaşır.

Mesaiları hızla alabilen.. Paylaşabilen ve katkı koyabilen yeni bir siyasal aktördürler.

Hatırlayın Obama'nın ABD seçimleri... Bu kesimi hiç unutmadı, diri tuttu...

Konserler organizasyonlar vb..

Bugün mevcut siyaset lidere odaklanmış ve tıkanmıştır. Oligarşi'nin faturası ortadadır.

Kim partisinde özgürlükten söz edebilir.Kim lider sultasını aşabiliyor...

En kolayı hamaset politikası... Eee konuş konuş konuş nereye kadar...

'gemileri yaktım, korkumuz yok' diyerek bayrak açan ve yeni bir umutla parti çalışmalarına hız veren Öztürk Yılmaz' ın altını çizdiği esaslar açık..

Hedefimiz sadece klasik bir siyasi parti kurmak değildir. Hedefimiz, Türkiye'de radikal, köklü değişiklikler yapacak bir siyasi partinin ilk adımını atmaktır”

Bir diğer söylemide...

Bu oluşumda kimse alt kimlik siyaseti yapamaz. Biz herkesin kimliğine değer veriyoruz. Ama en önemli şey, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır.Bu oluşumun içerisine ırkçılar, faşistler, bölücüler terör sevicileri giremez.Bizim hedefimiz bireyin özgürleştirilmesi ve devletin kurumsal olarak güçlendirilmesidir. Bugün birey özgür değildir, devlet de güçlü değildir”

Gerçekten de radikal söylemleri var...

Eğer bunları topluma doğru anlatabilirsede karşılığını bulabilir..

Mesela Suriyeli politikası.. Verilen tüm hakların iptal edilip, Suriyeli, Afgan, Irak'lı ların tamamının ülkesine geri gönderilmesi..

Devletçi tarım politikası, yerli tohum stratejisi..

TOKİ'leri şehirden köylere çekip bölgelerin altyapı ve inşaalarının iyileştirilip tersi göçle şehir yaşamlarını rahatlatmak...

En önemlisi de digital çağa entegre olabilecek kendi 'milli' programları projelerini yapabilecek hamleler...

Dışa bağımlılığın önüne geçilmesi..

Parlamenter sistemin güçlendirilip acilen referanduma gidilmesi..

Ankara'da yeni oluşumun ilk hamlesi böyle atılırken, her ne kadar program başında ses sistemlerinde arıza yaşansada bu 'müdahele olabilir' şeklinde yorumlanırken, hareketin ikinci durağı bir ay sonra İstanbul olacak... 'Sesimiz kısılmayacak. Çok acele etmeden, çokta geç kalmadan, derinden geliyoruz' diyordu Yılmaz..

Süreç ne getirecek. Elbet zaman gösterecek...

Toplumun siyasete güveni kalmadığı bu dönemde dokunabilen ötekileştirmeyen, ayrıştırmayan, halkın dilini kullanan kazanır.

Bakın hala..

Ak Parti toplumun yüzde 65'ini..

CHP yüzde 75'ni..

MHP, İyi Parti, HDP yüzde 90'ını ikna edemiyor...

Neden.. Çünkü hepsi sadece kendine müslüman..

Ülkenin haritası bugün bu durumda..

Yani anlayacağınız ilişki durumu 'çok sorunlu'...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...