Ali Babanın bir çiftliği var, çiftliğinde ise bildiğiniz üzere çeşit çeşit hayvanları var. Gelin birlikte birkaç tanesini hatırlayalım.
Ali babanın çiftliğinde gıd gıd gıdak, gıd gıd gıdak diye bağıran tavukları var. Aiii aiii diye bağıran eşekleri var. Mööö mööö diye bağıran inekleri var. Havvv havvv diye bağıran köpekleri var. Meee meee diye bağıran koyunları var. Vızzz vızzz diye bağıran arıları var. Ama Allah rızası için bir tane üreten, çalışan, çiftliği bir tık ileri götürmeye hevesli biri yok. Hepsinin tek bir işi var, o da sürekli bağırmak, bağırmak. Çiftlik, çiftlik değil adeta cümbüş alayı. Gürültü çok, iş yok.
İki yıl sonra çocuklar için yazıldığı sanılan “Ali Baba’nın Bir Çiftliği Var”ın orijinali olan "Old Mac Donald Had a Farm" şarkısı 100 yaşına girecek. Şarkı Amerikalı bir halk sanatçısı tarafından 1917 yılında yazılmış. 1917 yılında dünyada neler olmuş peki? O yıl ilginçtir ki Rusya’da 300 yıllık çarlık rejimi sona eriyor. Yine aynı yıl Danimarka, elindeki Virgin Adaları’nı 25 milyon dolara Amerika’ya satıyor. Osmanlı peygamberler şehri Kudüs’ü kaybediyor.
Amerika müzik endüstrisi bu şarkıyı yazıldığından bu yana hala canlı tutmayı başarıyor. Şarkıyı Frank Sinatra’dan tutun da Elvis Presley’e kadar, Nat King Cole’dan tutun da Ella Fitzgerald’a kadar bütün Amerikalı dünya starları başka şarkı kalmamış gibi konserlerinde söylüyor. Şarkı hepi topu bir çiftlikte bağıran hayvanlardan bahsediyor ama bak tüm dünyayı nasıl uyutuyor. O yüzden şarkı deyip geçmemek gerekiyor. Bir şarkı neleri değiştiriyor?!
Uyku deyince aklıma düştü. Bizde şimdilik şarkılar uyutmuyor ama şarkıcılar uyuyor. Dünyanın en eski savaş marşlarından sayılan Dombra bile uyanık tutamadıktan sonra;
Ali Baba’nın bir çiftliği var, çiftliğinde ……….
Haftaya görüşene kadar, iletişimde kalın, sevgiyle kalın.