Vatan evladı genç bir kız, katledildi. Bir acı bitmeden, yeni bir acının tanıklığıyla aramızdaki sorunun girdabındayız.
Ordu’da, evinin önünde sapkın bir düşünce sahibi tarafından bıçaklanan Ceren Özdemir de, hayattan koparıldı.
Her kadının katledilmesinin ardından…
Bir kez daha gözler, söylem ve önlem için yasa koyucuların ve yürütme başındaki siyasi iradenin üzerinde oluyor.
Türkiye ve toplum için ne diyecekleri ve ne yapacakları önem, dikkat ve merakla izlenenler vardır.
Yeniden…
Çığ gibi, isyan var!
Yeniden…
Toplum, tek ses oldu.
Bireysel ve kitlesel açıklamalar, Bursa'da da dikkati çekiyor.
Bursa’nın kadın milletvekillerinden Lale Karabıyık, derin üzüntü ve tepkisini paylaşan oluyordu.
Kadın ve annelikle…
Karabıyık, “Artık yeter!” diyordu.
Yasama görevindeki kadınların ortaya koyacağı ifade ve çözümsel somut adımlar; toplumsal beklentidir.
Her olayın ardından…
Tepkiyi daima ve yüksek sesli sürdürmek, cinayetleri durdurabilmek için de bir şeyleri yapabilmek, mesafe almak gerekiyor.
Demokrasi ve insan hakları doğrultusunda…
Ortak doğruya yönelik amaç, hedef ve sonuç alabilmek, sol düşünce sahipliği ve sol siyasetin tekelinde değildir.
Bu nedenledir ki…
İnsan hakkı, temelde yaşam, yaşabilme hakkıdır.
Bursa’nın milletvekillerinden…
TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu, kadınların yaşadıkları sorun ve beklentiler karşısında, açıklama ve adımlarla ön saflarda olmalı.
Siyasi iradenin de tarafı olarak…
Söyleyecekleri ve ötesi bekleniyor.
‘İnsan hakları’ kavramı, Türkiye’de siyasi anlam ve çerçeveyle sınırlı olamayacak bir kavramdır.
Bursa olarak…
Bursa Kent Konseyi’ni önemsiyoruz.
Bu nedenledir ki…
Bursa Kadın Meclisi’nin adına bir yazılı açıklamayı beklemekten de önce, ‘kadına şiddet ve olası önlemler’ konusunu, olağanüstü toplantıyla ele alması gerektiğini düşünüyoruz.
Kentsel boyutuyla…
Toplumsal, ancak daha güçlü sesin ve mesajın, kamusal önemle sivil bir kurumsal yapıyla not edilmesi sağlanacaktır.
CHP’nin yönetimindeki Nilüfer ve Gemlik’in kent konseylerindeki kadın meclisleri, ‘kadına şiddet’ hakkında, açık alanda programlar düzenlediler.
Kadınların başına gelenler ve tedirginliği…
Siyaset üstü meseledir!
AK Parti’li veya MHP’li de olunsa, CHP’li veya İYİ Parti’li de olunsa; ‘ortak doğru’ için söylenecek, söylenmesi gereken vardır.
Söz, acı ve üzüntüsünden açılmışken…
Bursa’yı 1982-89 yılları arasında yöneten Ekrem Barışık, dün geç saatlerde vefat etti.
Barışık, 1987’de yürürlüğe giren yeni statüyle Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ilk başkanıydı.
Bursa'nın çözüm, hedef ve gelişiminde, öncülük edilen ve yerel yönetimin tarihine geçen hizmetleriyle anılacak.
Barışık, Bursa’nın ‘Büyükşehir’ statüsüne geçişinde, Avrupa Konseyi’nden ‘Avrupa Bayrağı’ ve ‘Avrupa Şehri’ unvanı alınmasında emeği var.
Batı'daki planlı gelişimin mimarıydı.
Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı’nı kurdu ve bu paralelde de, Uluslararası Bursa Festivali'nin kurumsallaşmasını sağladı.
Bursa’nın duayen ünlü müzik adamı Erdinç Çelikkol’la Bursa Büyükşehir Belediyesi Konservatuarı’nın kuruluşunu gerçekleştirdi.