ABD Dışişleri Bakanlığı, 3 Eylül’de yayınladığı duyuruda, Türkiye’de yaşayan ve seyahat edecek vatandaşlarını, Suriye sınırına yakın bölgelerden “kesinlikle uzak durmaları” konusunda uyardı.
Aynı duyuruda Bakanlık, diplomat ve tüm sivil memurlarının; tatil veya başka özel gerekçelerle dahi Güneydoğu illerine seyahatini “önceden izin koşulu”na bağladığını açıkladı.
İzinsiz seyahat edilemeyecek iller şöyle sıralandı: Kilis, Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa, Şırnak, Diyarbakır, Van, Siirt, Muş, Mardin, Batman, Bingöl, Tunceli, Hakkari, Bitlis ve Elazığ.
Turizm tesislerinde ABD kaynaklı iptallerin bu uyarının ardından artması bekleniyor.
ABD ile planlanan ve yakında başlayacak olan “Suriye’de Güvenli Bölge Operasyonu” öncesi sınır bölgesinde yaşayan yüzbinlerce vatandaşının can güvenliğini sağlamak, vatandaşı uyarmak konusunda bir açıklama yapıldı mı? Yapılacak mı?
Duyuru, İncirlik Amerikan Askeri Üssü’nden TSK ile ortak yürütülecek “Suriye’de Güvenli Bölge Operasyonu” tarihinin yaklaştığı şeklinde yorumlanıyor.
Aslında uluslararası hukuk terminolojisinde olmayan “Güvenli Bölge” ilk kez Türkiye’nin tanımladığı yeni bir kavram.
Buna göre, bilinen ve yoğun askeri yığınakla güvenli hale getirilen sınır bölgesi yani “Tampon Bölge” yerine, olası terör saldırısından arındırılmış, güvenlik önlemleri sağlanmış bölge oluşturulması amaçlanıyor.
Daha önce BBC’de de yayınlanan ISW kaynaklı haritaya göre Güvenli Bölge, Kilis ve Hatay’a sınırı olan Kobani ile Afrin arasındaki ve İŞİD kontrolünde olan bölge olarak gösteriliyor.
Operasyon sırasında IŞİD kontrolündeki bölgeye ne kadar girileceği, İŞİD karargah ve mevzilerinin ne derece hedef alınacağı da operasyona ilişkin sorular arasında yer alıyor.
Dışişleri Bakanlığının dünkü duyurusu doğrulusunda ABD Ankara Büyükelçiliği de, Amerikan vatandaşlarını Suriye sınırına yakın bölgelerden “kesinlikle uzak durmaları” konusunda uyarıyor.
Duyuruda, Türkiye’de yaşayan Amerikalı ailelerden, özellikle Adana ve çevre illerde ikamet edenlerin, İncirlik Üssü’nde askeri operasyonlar başlamadan önce, “gerekli ihtiyatı” göstererek bölgeyi terketmelerinin uygun olacağı belirtiliyor.
Bakanlık, diplomat, asker ve diğer resmi görevlilerin aile üyelerinin de, halen açık olan sivil havayollarıyla ülkeyi terketmelerini şimdiden önerdi.
Kilis, Gaziantep ve Hatay’ın Suriye sınırboyu savaş alanına dönüşme arefesinde.
Havadan, karadan, tank, top, füzelerle ve binlerce askerle yapılacak operasyondan söz ediyoruz.
Muhtemel direnişte de bu bölgede bir savaş yaşanması sözkonusu.
Savaşın, sınırımızın içine sıçrayıp sıçramayacağı, hangi noktalarda sıcak savaş koşullarının oluşacağı kesin olarak bilinmiyor.
Sınır boyundaki köy, kasaba ve ilçelerde yaşayan yüzbinlerce vatandaşa henüz hiç bir uyarı yapılmadı.
Gizli kapaklı değil ama sessiz sedasız ve hem de seçim arefesinde Türkiye, ABD’yle birlikte Suriye’de bir savaşa girdi, girecek.
Yazıp çizenlere gülüp geçtiğimiz, “Erdoğan seçimi kazanamayacağını anlarsa savaş çıkarıp, seçimi iptal eder veya erteler” dedikleri bu olsa gerek.
Umarız bu iddia gerçek olmaz.
Hakkımızda hayırlısı!