Küllendirilen huzur dersleri mukarrirler ve muhattaplar

Önce bütün okuyucularımın Ramazanı mübarek olsun diyerek yazıma başlamak istiyorum.

Küllendirilen huzur dersleri mukarrirler ve muhattaplar

Ramazan ayı münasebetiyle bu haftaki yazımı 1956 yılında Konya Hadimde varlığını öğrendiğim, nedense din alimleri ve yetkilileri tarafından gündeme getirilmeyen, adeta görmezlikten gelinen huzur derslerinin tanıtımına ayırdım.

Huzur dersleri Padişah 3. Mustafa döneminde başlatılan, Cumhuriyete kadar yaklaşık 220 yıl devam ettirilen, Osmanlı devlet büyükleri huzurunda Ramazan ayında gerçekleştirilen, Kuran ayetlerini temel alan ilmi, felsefi yorum toplantılarıdır. Huzur deslerinde söz ve fikir hürriyeti tam olarak söz konusudur. Huzur derslerinde iddialaşma ve münazara vardı. Huzur derslerine mukarrir ve muhattaplar katılırdı. Mukarrir konuyu açıklar ve sunum yapardı. Muhattaplar ise soru sorarlar ve tartışmaya katılırlardı. Huzur derslerine katılacak mukarrir ve muhataplar İstanbulda müderrislik yapmak için gerekli sınavı vermiş, resmi herhangibir görevi olmayanlardan oluşurdu.
Huzur dersi mukarrirliğine ve muhattaplığına yapılacak tayinler Şeyhül İslamın seçimi ve Padişahın onayı ile gerçekleştirilirdi.
Toplantılar için belirli bir mekan yoktu. Toplantı mekanı Padişah tarafından belirlenirdi. Topkapı, Dolmabahçe, Çırağan ve Yıldız Sarayları, İnciliköşk, Çiniliköşk, Yalı Kasrı, Fethiye Kasrı toplantı yerleriydi.
Örneğin bir münazalı derste Bakara Suresinin 134. ayeti kerimesi bir dersin konusunu teşkil etmekteydi. Bu ders, 1310 tarihinden itibaren 5 sene sürmüş, bu zaman zarfında 38 ayeti kerime takrir edilmiştir.
Öte yandan Ali İmran Suresini takip eden Nisa Suresine ait tefsir takrirleri ancak 15 yılda bitirilebildiği anlaşılmaktadır. Böylece 1770lerden 1920lere kadar Kuran ayetlerinin ancak yarısı tefsire konu olmuştur.
Hicri 1306 yılına ait bir toplantıya mukarrir ve muhattap olarak katılanların isimleri şunlardır;
Mukarrir: Hadimli Muhammed Hulusi Efendi
Muhattaplar: Akşehirli Ahmet Şükrü Efendi, İvranyalı Muhammed Salim Efendi, Rizeli Osman İlmi Efendi, Dağıstanlı Abbas Fevzi Efendi, İstanbullu Muhammed Haşim Efendi, Ahıskalı Ali Rıza Efendi, Vanlı Abdurrahman Efendi, Kastamonulu Hacı Hasan Şevki Efendi, İstanbullu Hafız Muhammed Neşet Efendi, Sivaslı Ömer Hulusi Efendi, Kalkandelenli Recep Rüştü Efendi, Kayseriyeli Derviş Ali Rıza Efendi, Zaferanborlulu Halim Niyazi Efendi, Serezli Hacı Mustafa Nuri Efendi.
Sayıları binlere ulaşan Osmanlı-Türk islam alimlerinin bir bölümünü yukarıda böylece zikretmiş olduk. Örneğin Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır hicri 1334-1336 yıllarında huzur derslerine muhattap olarak katılmıştır.
Mübarek Ramazan ayı münasebetiyle radyo ve televizyonlarda yapılan dini sohbetlerde gönül isterdi ki huzur derslerine ve Türk mukarrir ve muhattaplarının Kuran ayetlerinin yorumuna getirdikleri katkıları anlatan programlar ile dolu olsun. Ancak ülkemizde onca ilahiyat fakültesinin varlığına rağmen 230 ramazan devam etmiş huzur dersleri konusunda binlerce tez olması gerekirken bu konuda herhangibir çalışma yapılmış olmaması çok büyük eksikliktir diye düşünüyorum. Şahsen Ebül-Ula Mardinin fihrist niteliğindeki üç ciltlik huzur dersleri adlı çalışmalarından yetmiş adet fotokopi çektirip ve ciltlettirip ülkemizde önde gelen öğretim üyelerine ve ilgililere dağıttım. Ancak herhangibir geri dönüş almadığımı üzüntülerimle belirtmek isterim. Kanımca İslam dinine Türklerin yapmış olduğu katkıların ortaya konulmaması büyük bir eksikliktir.

EKOHABER

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Üzgünüz ilginizi çekebilecek içerik bulunamadı...