Yönetim krizi nedeniyle çalkantılı bir süreçten geçen transfer tahtası kapalı olduğu içinde tamamen altyapı ürünü gençlerle sezona hazırlanan Bursaspor’un ligde nasıl bir seyir izleyeceği merak konusu...
Yolda, çarşıda, otobüste ya da alışverişte dostlar çevirip soruyor; "Hocam Bursaspor nasıl?" diye... Haddimize değil ama sağ olsunlar 'Bir Bilen' yerine konmak insanın gönlünü okşuyor ama bir o kadar da sorumluluk bindiriyor omuzlara. Öyle ya 'iyi ya da kötü' diye ahkâm kesmek ilerde sıkıntıya sokar kişiyi. Transfer tahtası kapalı bir takımın yeni sezonda mevcut kadrosuyla ne yapacağını kestirmek kehanet olur...
Bunun ötesinde hazırlık maçlarına bakarak, ‘Bu takım ligde fırtına gibi eser’ ya da ‘Bu takım iş yapmaz, dibe çöker’ gibisinden ahkâm kesmek ligin ilerleyen sürecinde mahcup edebilir görüş sahibini...

Bursaspor’un iki beraberlik bir galibiyetle noktaladığı toplamda 3 hazırlık maçı tablosuna bakarsanız durum iç açıcı değil! Ne var ki; 3.Lig’deki temsilcimiz Yıldırımspor ile oynanan karşılaşmalarının beraberlikle sonuçlanmasının ardından biraz burukluk yaratmış Yeşil Beyaz sevdalılarında...
Çünkü Bursaspor taraftarı adına ister hazırlık deyin ister özel, en dandik takımlarla yapılan maçlarda bile yenilgiyi kabullenemez..
Peki; bu maçlarda yeni sezona yönelik Yeşil Beyazlı temsilcimizde dikkate değer neler gördünüz diye soranlar olabilir.
Hiçbir şey göremedik, çünkü biri hariç diğerleri ya basına kapalıydı ya da naklen yayın yoktu! Aklımda kalan tek şey ise ilk yarı kaleci Deniz ile sonrasında da Canberk’in giydiği göz okşayıcı Turuncu -Portakal (Oranje) renkli kazaklar oldu! Ancak kimse oynanan maçlara bakıp, gelecek adına değer biçmesin.
Adı üstünde hazırlık maçları...
Her ne skorla biterse bitsin, bu tür karşılaşmalarda oyunun içine girip, özellikle futbolcuları tek tek analiz ederek gelecek adına görüş bildirmek, doğmamış çocuğa don biçmek gibi olur..

Hiç şüphe yok ki, bu formalite maçları, ekran başında izleyen Yeşil Beyaz sevdalılarına, işkence gibi gelmiştir. Tempo yok, hırs yok, heyecan yok, kalite hiç yok. Hazırlık maçlarının sevimsiz olmasının en önemli nedeni, oyuncu değişiklikleri...
Eskiden FIFA bu tür özel organizasyonlarda en fazla ‘5 oyuncu’ değiştirmeye izin veriyordu. Sonra sınırlama kalkınca işin de suyu çıktı!
Sözgelimi; Yalçın Gündüz Riva’daki Gaziantep FK ile yapılan ilk hazırlık maçında 19 oyuncuyu üçer-beşer sahaya sürdü...
Bir o kadarını da konuk takımın hocası çayıra salınca, toplamda 38 futbolcu çimde koşuşturdu durdu.
Ayağına top değmeden duşa giden oyuncular var!
Futbol bilimi sezon öncesi yüklenmelere dikkat çekiyor. Mevsim öncesi bir takım ne kadar iyi çalışırsa uyum sürecini ne kadar kısa tutarsa, lig maratonunda o kadar başarılı olur.
Bugüne değin konuştuğum teknik adamların birleştiği bir ortak nokta var; "Mevsim öncesi kamp performansları bir takımı ligde 10-12 hafta istim üstünde tutar" diyorlar. Ondan sonrası zaten kendiliğinden geliyor.
Toparlarsak; Yalçın Gündüz hocamız değerlendirmelerinde ‘Oyuncularıma güveniyorum’ diyor ya...
İyisi mi bizde 'takım iyi yolda deyip' biraz daha bekleyelim...