Ama bu süreçte ben çölde ki bahtsız bedevi...
Ve üzerimde ki kutup ayılarının mutlu sonu başlıca yazı konusu.
Gerçi yazı yazsak ne anlatacaktık...
Dün başka şey söyleniyor bugün farklı..
Peki neyi tartıştık?
Tartıştırıldık...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın..
“Geçen bütün bakan arkadaşlarıma söyledim, bunlardan fikri danışmanlık hizmeti de almayacaksınız dedim. Hiç gerek yok, biz bize yeteriz” sözlerini nasıl okumalıyız..
Madem yeteriz..
Niye yaptık goygoyunu..?
Elbet ilk gündeme geldiğinde kafalar karıştı..
Sen Amerika'ya onca kafa tut..
Sonra 'biz profesyoneliz' de kamuyu açma girişiminde bulun bay Amerika'ya..
Üstüne yine Hazine Bakanı Albayrak'ın sözleri..
"Yapılan yorumlar cehaletten değilse ihanettir!"
Hain değiliz...
Cahilde...
Eeee madem vardı milli aklımız...
Bu ne perhiz..?
Bu kadar yaygara kopmasaydı...
Ama ne oldu ben size söyleyeyim..
Şayet bu kadar kopmasaydı o gürültü...
Sessiz sakin anlaşılır biterdi...
Bir zeka testi vardır elbette...
Hani nabza göre şerbet misali...
Bağırdık..
Çağırdık..
Sonra herşey üst üste konulup yine toplumsal taşralı siyasal strateji uygulandı...
Erdoğan devreye girdi..
Konuyu kapadı...
"biz bize yeteriz"
Kriz lobiside boşuna konuşuyora getirdi McKinsey'i...
Peki ne doldu boşlukta..
Koskoca hiç...
Çarşı pazar yanıyor...
Döviz bildik teranede..
Sahi kim kazanıyor bu süreçte...
Ben mi?
Kutup ayıları mutlu son için tepinmeye devam ediyor üzerimde...