A Milli Takımımızın turnuvadaki maç programı açıklandığında hemen Fransa'daki arkadaşımı arayıp şehirlerin nasıl olduğunu sormuştum.
Ve 'Eminim Nice'e hayran olacaksın' cevabını almıştım. Şehri dün gördükten sonra şunu söylemeliyim; gözlerimi alamadım.
Bir önceki Bordeaux yazımda, Fransa'da otobanların çok gelişmiş olduğuna değinmiştim. İşte bu sefer o gelişmiş otobanlar, gişe ücreti nedeniyle beni mecburen tren yolculuğuna itti. 'Mecburen' dediğime bakmayın, inanılmaz konforlu bir yolculuktu. Ayrıca Paris-Nice gidiş-geliş ortalama 550 Euro tutacak karayolu seyahati yerine sadece 130 Euro gidiş-dönüş tren bileti de işin cabası oldu.
Tren demişken, A Milli Takım'ın özellikle bu turnuvada heyecan dozajı düşük bir takım olduğunu söyleyen, taa Avustralya'dan desteğe gelen; orada kebap ustası olan İbrahim Abi ve Fransa'da dikiş ustası olan Recep Abiye, Marsilya, Cannes, Antibes ve Nice ile sonlanan efsana kıyı yolculuğuna da selam olsun!
Nice Tren Garı'nda indikten sonra 3 Euro karşılığında minibüslerle stada gitmek mümkün.
Stad yolculuğu sırasında şehre bakmaya doyamıyorsunuz. Bir yer hayal edin; sadece palmiyelerle dolu kıyı şeridinden oluşuyor. Harika değil mi?
İşte bu göz banyosundan sonra stadın önünde indik zannediyoruz, lakin stada varmak için 25 dakika yol yürüyoruz. Neyse ki, yapı görününce anlıyoruz ki, yürüdüğümüz yola değmiş.
Bir şaheser karşılıyor bizi; Allianz Riviera Stadyumu...
Maçtan önce biraz taraftarlarla sohbet edeyim diyorum ve İspanyollar'ın yanına gidiyorum. Arda Turan diyorlar da başka bir şey demiyorlar.
Hatta maçta Türk taraftarlar Arda'yı ıslıklayınca, hemen "Arda Turan" tezahüratına başlıyorlar. Bizim taraftarlarımız ise kadro tercihine ve oyuncuların mücadelesine aşırı kızgınlar.
Yine de 3-0 yenik kapattığımız bir maçın ardından kimse tribünleri terketmiyor, vatan sevgisi kızgınlıktan üstün geliyor.
Yarım saat 'Türkiye' diye inliyor stadyum.
FRANSA BASINI ŞAŞIRDI
Bense üzgün bir şekilde dönüş yolculuğuna koyuluyorum. Biraz yerel gazeteleri karıştırıyorum. Fransızlar galibiyetten daha çok Arda Turan olayına yer veriyorlar ve anlam veremediklerini belirtiyorlar.
Moral bozukluğuyla geçen yolculuğum Gare de Lyon'da (Paris Garı) sona erdiğinde tek bir dilek geçiyor içimden:
Daha 'Nice' yolculuklara...