Bahar GÖRGÜN

Bahar GÖRGÜN

Vazgeçilemeyecek cazibe mi?

Vazgeçilemeyecek cazibe mi?
Bir zamanlar  cep telefonları için bile "nasıl yani" sorusunu soruyorduk hayaller kuruyorduk... 
İzlediğimiz filmler bizi çok etkiliyor, hayran kalıp, acaba diyorduk...
“Gelecek” deyince gözümüzün önünde uçan, konuşan arabalar, robot hizmetçiler gelirdi...
Artık  o hayallerden de, sahnelerden de çok uzak değiliz artık...
Gelecek kapıyı çalmıyor, çoktan içeri girmiş durumda... 
Adı da "Yapay zekâ"....
Yapay zekâ, kabul etsek de etmesek de hayatımızın içine sinsice değil, sessizce yerleşmiş durumda.. 
Sanırım yapay zekayla yaşamayı öğrenmek zorundayız..
Farkında olsak da, olmasak da bir nevi 7'den, 70'e esiri olma yolundayız...
Herşeyi sorar hale geldik...
Bu gün bir etkinliğe katılacağım, ne giymeliyim?
Akşama ne yemek yapmalıyım?
Hediye alacağım, ne almalıyım?
Gibi, gibi, gibi...
Daha aklımızın alamayacağı sorulara cevap buluyoruz...
Düşünsenize, 
Gün içerisinde,  telefonumuz günün ajandasını hatırlatıyor...
Akşam eve dönerken arabamız yol durumunu biliyor, kendisi  eve götürüp parkediyor... 
Evde ki sanal asistan “ışıkları açayım mı?” diye soruyor...
Çocuklar, öğrenciler yapay zeka ile zaten iç içe yaşıyor... 
Ödevlerini bile yaptırıyorlar...
Geçenlerde bir arkadaşımla konuştuk sohbet o kadar hoştu ki, sizinle de paylaşmak istiyorum; Arkadaşım oğluna verilen ödevini yapmasını söylüyor, oğlu çok kısa bir sürede ödevini yapıp getiriyor... 
Anne hemen fark ediyor ve "bu kadar kısa sürede yapılamaz ve bu cümleler sana ait değil, lütfen kendi cümlelerin ile ödevini yap" diyor... 
Oğlu tekrar hızlı bir şekilde gidip geliyor... 
Anne yine sorguluyor, bu kadar kısa süre nasıl diye?
Bizim bilmişin verdiği cevap ise bizi güldürüyor... 
"Anne yapay zekaya bu kez ben 12 yaşındayım bana uygun cümleler kur dedim ve ödevim bitti" diyor...
Yeni nesil herşeyin kolayını buluveriyor....
Hayatımızın ne kadar kolaylaştırdığını düşünsek de, aslında bir çok şeyi de kaybettik... 
Doğallığı, sohbeti, iletişimi, samimiyeti, sorgulamayı, araştırmayı, düşünme biçimimizi v.s.
İnanın insan korkuyor artık...
Teknoloji evet çok güzel, ama kullanmayı ve sınırlarını bilrsek tabii ki...
Mesela;
Eskiden fotoğraf, yaşanmış bir anın kanıtıydı. Şimdi ise bir fikir, bir hayal ya da tamamen kurgulanmış bir illüzyon gibi.. 
Yapay zekâ, sanatçılara ve içerik üreticilerine eşsiz fırsatlar sunuyor; hikâyeler, kitap kapakları, afişler, hatta hayaller bile birkaç saniyede görsele dönüşebiliyor...
Geçen gün bir arkadaşım bir kaç fotoğrafımı düzenlemiş, resmen şok oldum... 
Nasıl yani,  nasıl olur, bu kadar gerçekçi diye sormaktan kendimi alamadım...
Zaten..
Son zamanlarda sosyal medyada gördüğümüz fotoğraflar karşısında hepimizin aklına aynı soru geliyor, “Gerçek mi, yoksa yapay zeka mı?”
Günümüzde zaten çoğu insan birbirine olan güvenini yitirdi şimdi endişeler daha bir zirvede...
İnsanlar korkuyor, bir bilinmezlik çünkü, işimizi kaybeder miyiz? 
Verilerimiz toplanıyor... 
Özelim ne kadar özel? Gibi sorular insanları düşündürüyor...
Çünkü İnsan en çok bilmediğinden korkar. Yapay zekânın sınırlarını, ileride neye dönüşeceğini kimse tam olarak bilmiyor... 
Bakalım hayırlısı, daha neler göreceğiz, nelere şaşıracağız, hayatımızdan neleri kaybedeceğiz?
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ
Mustafa Yavuz
Mustafa Yavuz 3 ay önce
İlk zamanlarda teknolojik gelişmeler evet insanlığın yaşamını kolaylaştırıyor. Fakat zaman içerisinde dengeli ve ölçülü olmadığımızda bizi bekleyen çok tehlikelerle karşılacağımız bir gerçek. Kaleminize sağlık efendim.
Serap
Serap 3 ay önce
Adı üstünde yapay. Doğal olan ölümsüzdür. Ortalığı bıraz karıştırıp gidecektir çünkü tıkanmaya mahkumdur.
Sevim
Sevim 3 ay önce
Yapay zeka ruhumuzu almasın.
Mutlu Öz
Mutlu Öz 3 ay önce
Teknoloji tıpkı bıçak.gibi ; ya insanların hayrına iyiliğine ya da daha az düşünmeye,tembelliğe,asosyalliğe iten nereye çekerseniz oraya giden bir şey olarak hayatımıza girdi..
Kader
Kader 3 ay önce
En güzel en temiz zamanları bizler yaşamışız bahar hanım.Yine çok güzel özetlemişsiniz kaleminize yüreğinize sağlık ????