Dağ, tepe, deniz, göl, akarsu, şelale, ova, yayla, vadi, orman, longoz, plaj, ada, yarımada, körfez, boğaz, mağara, kanyon, sıcaksu kaynakları... <h3>ALLAH'ın insanlara bahşettiği bu doğal güzelliklerin hepsine birden sahip ülkemizdeki tek şehir Bursa.</h3> Evet aynen öyle. <strong>Türkiye'de bu doğal güzelliklerin tümünü coğrafyasında barındıran tek kent Bursadır.</strong> Dünya da örneği var mı, varsa da bir elin parmaklarını geçer mi bilemiyorum. <strong>Ancak buna karşın gezdiğim kentler arasında şehirleşme ve mimari olarak da en çirkin şehir de maalesef ki Bursa !</strong> Bu kadar güzel ve özellikli şehri son 80 yıldaki berbat şehirleşme ve mimari ile mahfetmişiz. Zira ifade ettiğim gibi merkezi ve merkez ilçeleri bu kadar çirkin yapılarla dolmuş ve düzensiz bir şehir gezdiğim kentler arasında görmedim. Evliya Çelebi ve 1800'lü yıllarda Bursa'yı gezen ve fotoğraflayan Avrupalı gezginlerden Policarpe Joailier şehrin bahçeli çok güzel evlerden oluştuğunu anlatmışlar. O şekilde kalmazdı haliyle. Ancak o bölgeler koruyabilirdi. Kentin gelişmeye başlaması ile <strong>Bursa'yı planlaması için 1958'de kente davet edilen ünlü İtalyan mimar ve şehir plancısı Luigi Piccinato da çalışmalar yapmış, tavsiyelerde bulunmuş ancak önerileri uygulanmamış.</strong> Ovanın korunmasını özellikle vurgulamış oysa. 60'lı, 70'li yıllardan sonra hızla artan sanayi ile göç de hızlanmış ve herkes özellikle ovada önüne gelen yere evini kondurmuş. Sonuç olarak da ortaya içinde yaşadığımız mimari ve şehirleşme yönünden belki de Türkiye'nin en çirkin kenti çıkmış. Acı ama gerçek bu maalesef. <h3>PEKİ NE YAPILMALI ?</h3> Bursa bu tarz yerler yıkılıp yeniden yapılmadan güzelleşemez. Ancak kapsamlı, bölgesel kentsel dönüşümlerden bahsediyorum. Öyle boş arazilere yapılan veya 3-5 ev yıkılıp dikilen apartmanlardan da değil. Bursa'da uygulananı da var aslında. Mudanya yolu 1050 konutlardaki dönüşüm ilk etapta Sırameşeler'den Gürsu'ya kadar tüm yol altında planlanıp uygulanmalı. Tabii ki yaşayanların iskanı da organize edilerek. O bölgeyi 100'e bölersiniz 100 de inşaat firması ile anlaşırsınız. 3-5 sene içinde şehir merkezi bambaşka hale gelir. <strong>İnsana yakışır şartlarda,</strong> Izgara planlı, yeşil alanlarıyla, sosyal, sağlık ve eğitim merkezleriyle çağdaş ferah siteler mi yoksa şu an olduğu gibi çıkmaz sokaklarla dolu, çarpık, çarpık, çirkin binalarla dolu gecekondu mahalleri mi ? Bursalıların bunlardan hangisini hakkettiğini sormaya bile gerek yok. Son zamanlarda bahsettiğim plansız semtlerde fazla dolaşıyorum ve yüzüm limon yemiş gibi bakılıyorum etrafıma. <strong>Cidden fenalık geliyor.</strong> <strong>Bir kentin merkezi böyle olmamalı</strong> Hele ki Bursa gibi bir şehre hiç yakışmıyor. <h3>NİLÜFER'E İMARLAR DURDURULMALI ! </h3> Bu dönüşüm için Nilüfer'de acil istinai yerler hariç verilen imarlar tamamen durdurulmalı. Kent merkezi çöküntü bölgesi gibi dururken Nilüfer'de gözünü rant hırsı bürümüş müteahhitler 20 senelik binaları yıkıp çok katlı olarak yeniden yapıyorlar. Buna bir son verilip asıl dönüşüme ihtiyaç olan yerlere yani Demiryolu altına, Ankara yolunun her iki tarafına, İstanbul Yoluna yönlendirilmeliler. <strong>Çarşamba, Demirkapı ve Güney'deki semtleri de unutmuyorum tabii ki.</strong> İşte buralar şu an olduğu gibi öylece dururken Nilüfer'in dönüştürülmesi son derece yanlış. Tabii ki şu an yaşayanlar da dönüşümdeki taleplerini hak ve mantık çerçevesinde tutmalı, işi zorlaştırmamalılar. <strong>Bursa'nın bu şehir plansızlığından ve estetiksiz çirkin binalardan kurtulması için hızlı ve bölgesel dönüşümlere ihtiyacı var.</strong> Aksi takdirde istediğiniz kadar doğal güzelliğe sahip olun, kent merkeziniz çirkinse bir anlamı olmuyor. Biraz cesaret, fedakarlık ve kararlılıkla Bursa 10 yıl içinde makus talihini yenebilir. Yeter ki istensin.