Prof. Dr. Övgün Ercan: 'SINDIRGI KIRIĞI KUDURDU'

Prof. Dr. Övgün Ercan: 'SINDIRGI KIRIĞI KUDURDU'

Sallana sallana bir hal olduk.... 

Allah Sındırgılıların yardımcısı olsun...

Onlar depremin merkezinde; önümüz kış; Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, önümüzdeki haftadan itibaren Marmara Bölgesi de dahil yurdun pek çok yöresine soğuk ve yağışlı hava bekleniyor...

İnsanlar nereye gidecek?

Acımasız bir tekerleme var ‘Evli evine evi olmayan fare deliğine...”  Eski Bursa'nın sokakta oynayan çocukları  akşamları evlere dağılırken söylerdi.. Evi olmayanlar için çok üzülürdüm çocuk aklımla....  

Şubat depremlerinde yüzbinlerce kişi karda, ayazda enkaz altında ya da yalınayak sokaklarda kalmışlardı.

120 bin kilometre karelik alanda 11 ilimiz, 124 ilçemiz, 6 bin 929 köy ve mahallemiz ağır yıkıma uğradı. 53 bin 537 can yitirildi... 107 bin 213 vatandaşımız yaralandı.

Hayat kaldığı yerden devam etti...

Hükümet verdiği sözü önemli ölçüde tuttu. Deprem bölgesinde Haziran 2025 itibariyle 250 bin bağımsız konut ve işyeri yapıldı...

2025 sonuna kadar 358 bin 859 konut, 31 bin 307 işyeri ve 62 bin 817’si köy evi olmak üzere toplam 452 bin 983 bağımsız bölümün tamamlanması hedefleniyor... Tarihi çarşılar, camiler, okullar, hastaneler, meydanlar ya onarılıyor ya da yeniden yapılıyor...

1999 Marmara Depremi’nden beri bilim insanları, uzmanlar “Deprem öldürmez, bina öldürür” diye adeta bas bas bağırıyor...

Ne yazık ki binalar can kapanı oluyor; can alıyor... Asıl mesele o can kapanlarının önceden doğru dürüst denetlenmesinde... 

Yaşadığımız ekonomik krizin bileşenlerinden biri de Şubat depremleridir...

Bugüne dönecek olursak...

Balıkesir Sındırgı 6,1’lik depremlerden sonra kendisiyle birlikte çevre illeri de sallayıp duruyor...

Bursa’da gevşek zeminli ovadaki yapılarda hele de çok katlı olanlarında deprem şehrin eski yerleşim alanlarına göre çok daha fazla hissediliyor...

Bilim insanlarından kimi zaman birbirleriyle çelişen farklı açıklamalar geliyor...

Güvenilir bulduğum kaynaklardan biri Bursa’daki konferanslarını yakından izlediği Prof. Dr. Ahmet Övgün Ercan... Kendisi yer bilimci olmasının yanı sıra Türkçeye sahiplenmesi ve Ege otlarına / yemeklerine olan bilgeliği ile de öne çıkar...

Prof. Dr. Övgün Ercan sosyal medya hesabında yaptığı açıklamada son Sındırgı depremlerini şöyle değerlendiriyor:

SINDIRGI KIRIĞI KUDURDU

Bugün Sındırgı kırığı üzerinde üç tane M 4,7, M 4,8, ve 10 dakika önce M 4,9 büyüklüğünde giderek büyüyen artçı depremler oldu.

27 Ekim’deki depremler güney doğu kesiminde olur iken, bu kez ardışık artçı depremler şaşırtan biçimde kuzey batıya yani Balıkesir yönüne doğru gelişiyor.

Bu artçı depremlerin ardından büyük bir deprem gelip gelmeyeceğini söylemek Jeofizik bilimine göre olası değildir.

Eğer olursa M6,2’yi geçmesini beklemem.

Önceden olan iki tane M 6,1 depreminden sonra bir daha bu büyük deprem olursa Sındırgı’da evlerde yıkım oranı çok artar.

Mühendislik hizmeti almamış evleri girilmemesi, özellikle orta veya az hasarlı evlerin oturmak için güvenli olmadığını bildirmek isterim.

 Bir an önce devlet eliyle sındırgıda hasar gören yerler kuzeydoğudaki düver tepeye taşınmalıdır. Gelecek depremlerde kimsenin ölmemesi için lütfen yön göstericiniz bilim olsun.”

ACABA BURSA DEPREMİNİ TETİKLER Mİ?

Prof. Dr. Övgün Ercan’ın bu paylaşımdan önce aynı gün içerisinde yaptığı bir diğer paylaşım ise doğrudan Bursa’yı ilgilendiriyor...

Şöyle ki Sındırgı depremleri Bursa’yı da salladıkça bizler “Acaba Bursa depremini tetikler mi?” diye kaygılanıyoruz... İstanbul’da ve depremi hisseden diğer illerde yaşayanların da kaygıları aynı...

Bu nedenle de yer bilimcilere hep aynı soruyu; yaşadığımız şehrin faylarının tetiklenip tetiklenmeyeceğini sorup canlarından bezdiriyoruz...

Prof. Dr. Övgün Ercan sosyal medya hesabında içeriğinde Bursa’nın da olduğu şu bilgileri paylaşıyor:

Değerli arkadaşlar

 Sındırgı‘da olan depremler ne İzmir’de, ne Kuzey Marmara’da, ne Bursa’da, ne Denizli’de, ne Muğla’da olacak depremleri tetiklemez.

Her depremde depremin odak noktasından yuvarsal olarak yayılan sarsın dalgaları evinizin altından geçerken evinize sallar bu çok olağandır buna ‘etkilenmek’ denmez.

‘Sarsıntıyı duymak’ denir. ‘Etkilenmek’ yapının yıpranması ya da yıkılmasıdır.”

Yaşamınızı ve yaşam sevincinizi hiç değiştirmeden sürdürünüz sevgi ve saygılarımla...”

Sındırgı kırığının Bursa depremini tetiklemeyeceği içimizi rahatlatsın mı?

Rahatlatmasın... Diken üstünde olalım... En çok da kenti yönetenler olsun!..

Bursa’nın tarihi deprem süresi doldu...

Şehrin içinden geçen diri faylar var... Dağ ilçeleri hariç, tüm ilçelerin tarihsel geçmişinde yıkıcı depremlerin olduğu biliniyor...

Depreme dayanıklı bina üretiminde bir hareketlilik var ama yeterli mi?  

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ